Wannabe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Wannabe Nedir?
Wannabe, bir şeyi olmak isteyen, ama o şeyin gerçekten sahibi olmayan veya o şeyi yapamayan kişiyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Örnek cümleler:
- She’s such a wannabe fashion blogger, but her content is so basic. (O, öyle bir moda bloggerı olmak istiyor ki, ancak içeriği çok basit.)
- He’s a wannabe actor who can’t even remember his lines. (Hatırlayamadığı replikleri bile olmayan bir oyuncu adayı.)
- The wannabe singer auditioned for the talent show, but didn’t make the cut. (Yarışmaya katılan şarkıcı adayı, seçmeleri geçemedi.)
- She’s always dressing like a wannabe celebrity. (O, her zaman bir ünlü olmak isteyen gibi giyiniyor.)
- He’s just a wannabe gangster trying to act tough. (Sadece zor adam gibi davranmaya çalışan bir gangster adayı.)
- The wannabe chef burned the soup and ruined the meal. (Şef olmak isteyen kişi çorbayı yakmış ve yemeği mahvetmiş.)
- She’s a wannabe influencer with only a few followers. (Sadece birkaç takipçisi olan bir influencer adayı.)
- The wannabe writer has been trying to finish her novel for years. (Yıllardır romanını bitirmeye çalışan bir yazar adayı.)
- He’s such a wannabe player, but he can’t even get a date. (Öyle bir kadın avcısı olmak istiyor ki, ancak hatta bir tarih bile ayarlayamıyor.)
- The wannabe artist’s paintings are just copies of famous works. (Sanatçı adayının resimleri sadece ünlü eserlerin kopyaları.)
- She’s a wannabe singer who can’t even carry a tune. (Notaları bile doğru düzgün söyleyemeyen bir şarkıcı adayı.)
- He’s a wannabe athlete who never trains. (Asla antrenman yapmayan bir sporcu adayı.)
- The wannabe musician played the same song over and over again. (Müzik yapmak isteyen kişi aynı şarkıyı tekrar tekrar çaldı.)
- She’s a wannabe model who doesn’t meet the height requirements. (Boy gereksinimlerini karşılamayan bir model adayı.)
- The wannabe comedian’s jokes fell flat. (Komedyen olmak isteyen kişinin şakaları sönük kaldı.)
- He’s a wannabe entrepreneur with no business plan. (İş planı olmayan bir girişimci adayı.)
- The wannabe fashion designer can’t
even sew a button on a shirt. (Gömleğe bile düğme dikemeyen bir moda tasarımcı adayı.)
18. She’s a wannabe makeup artist who doesn’t know how to match foundation to skin tone. (Ten rengine uygun fondöten seçmeyi bilmeyen bir makyaj sanatçısı adayı.)
- The wannabe politician has no experience or knowledge of government policies. (Hükümet politikaları hakkında hiçbir deneyimi veya bilgisi olmayan bir siyasetçi adayı.)
- He’s a wannabe rockstar who can’t play any instruments. (Herhangi bir enstrüman çalamayan bir rock yıldızı adayı.)
(Türkçe çeviriler sadeleştirilmiştir.)
Hemen Yorum Yaz