Wait İn Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wait İn Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wait in line (Sıraya Beklemek)

“Wait in line” ifadesi, bir sıraya girerek beklemek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1.

You need to wait in line for your turn at the ticket counter. (Bilet gişesinde sıraya girip, sıranızı beklemelisiniz.)

2.

People were waiting in line for hours to get the new iPhone. (İnsanlar, yeni iPhone’u almak için saatlerce sırada bekliyorlardı.)

3.

We had to wait in line for the restaurant to open. (Restoranın açılması için sırada beklemek zorunda kaldık.)

4.

I hate waiting in line at the grocery store. (Market sırasında beklemeyi sevmiyorum.)

5.

You should always wait in line for your turn at the bank. (Bankada sıranızı beklemelisiniz.)

6.

There were too many people waiting in line for the concert tickets. (Konser biletleri için çok fazla insan sırada bekliyordu.)

7.

It’s frustrating to wait in line for the restroom. (Tuvalet sırasında beklemek sinir bozucu.)

8.

I had to wait in line for an hour to see the doctor. (Doktoru görmek için bir saat sırada beklemek zorunda kaldım.)

9.

The amusement park ride was worth the 45-minute wait in line. (Lunaparktaki eğlence aracına 45 dakika sırada beklemek buna değerdi.)

10.

You can’t skip the line at the airport security check. (Havaalanında güvenlik kontrolündeki sırayı atlayamazsın.)

11.

My mom always made me wait in line to see Santa Claus at the mall. (Annem, AVM’deki Noel Baba’yı görmek için sırada bekletirdi beni.)

12.

I didn’t mind waiting in line for the rollercoaster. (Rollercoaster için sırada beklemekten rahatsız olmadım.)

13.

The line for the popular food truck was around the block. (Popüler yemek arabasındaki sıra, bloğun etrafındaydı.)

14.

We had to wait in line to get into the club. (Klübe girmek için sırada beklemek zorunda kaldık.)

15.

The wait in line at the DMV was unbearable. (DMV’deki sıra beklemek dayanılmazdı.)

16.

She asked me to wait in line for her while she went to the restroom. (Tuvalete giderken onun için sırada beklememi istedi.)

17.

We had to wait in line for the shuttle bus to the airport. (H

18.

The line for the new ride at the theme park was so long that we decided to skip it. (Tema parkındaki yeni atraksiyon için sıra o kadar uzundu ki onu atlamaya karar verdik.)

19.

We had to wait in line to enter the museum, but it was worth it. (Müzeye girmek için sırada beklememiz gerekti ama buna değdi.)

20.

The line for the popular restaurant was so long that we decided to try another place. (Popüler restoranın sırası o kadar uzundu ki başka bir yer denemeye karar verdik.)

Bu cümlelerde “wait in line” ifadesi, genellikle bir yerdeki sıraya girerek beklemek anlamında kullanılmıştır. Bu ifade, özellikle mağaza, restoran, banka, tema parkı, müze vb. gibi yerlerde sıraya girmek gerektiğinde sıkça kullanılır.