Volume İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Volume İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Volume (Hacim)

Volume, bir nesnenin içindeki veya bir nesnenin kapladığı boşluğun miktarıdır.

1. The volume of water in the glass is half full. (Bardaktaki suyun hacmi yarısı dolu.)
2. The speaker turned up the volume of the music. (Konuşmacı müziğin ses hacmini yükseltti.)
3. The volume of the book is too large to fit in my bag. (Kitabın hacmi, çantama sığmayacak kadar büyük.)
4. The room was so small that the volume of people made it feel crowded. (Oda o kadar küçüktü ki, insanların hacmi kalabalık hissettirdi.)
5. The volume of the TV was too loud and disturbing the neighbors. (TV’nin hacmi çok yüksekti ve komşuları rahatsız ediyordu.)
6. The volume of the container is 500ml. (Kapın hacmi 500ml.)
7. The volume of the concert hall is enormous. (Konser salonunun hacmi muazzamdır.)
8. The volume of the suitcase is not enough to carry all my clothes. (Bavulun hacmi tüm kıyafetlerimi taşımak için yeterli değil.)
9. The volume of the balloon increased as air was pumped into it. (Balonun hacmi, içine hava pompalandıkça arttı.)
10. The volume of the shipping container was calculated to ensure it could hold all the items. (Nakliye konteynerinin hacmi, tüm eşyaları alabilecek şekilde hesaplandı.)
11. The volume of the room affected the acoustics. (Odanın hacmi, akustiği etkiledi.)
12. The volume of the speaker’s voice was too low and could not be heard by everyone in the room. (Konuşmacının ses hacmi çok düşüktü ve odadaki herkes tarafından duyulamadı.)
13. The volume of traffic on the highway was heavy during rush hour. (Trafik yoğunluğu, iş saatlerinde otobanda yüksekti.)
14. The volume of the package was larger than expected. (Paketin hacmi, beklenenden daha büyüktü.)
15. The volume of the box was too small to fit all the items. (Kutunun hacmi, tüm eşyaları sığdırmak için yeterli değildi.)
16. The volume of the factory’s production increased after the new machines were installed. (Fabrikanın üretim hacmi, yeni makinelerin kurulmasından sonra arttı.)
17. The volume of the pool was too small for competitive swimming. (Havuzun hacmi, rekabetçi yüzme için yeterli değildi.)
18. The volume of the music gradually decreased as the song came to an end. (Müziğin hacmi şarkı sonuna yaklaşırken yavaşça azaldı.)
19. The volume of the cake batter was not enough to fill the whole pan. (Kek hamurunun hacmi, tüm tavayı doldurmak için yeterli değildi.)
20. The volume of the airplane cabin decreased as the altitude increased. (Uçağın k

yüksekliği arttıkça, kabinin hacmi azaldı.)

Note: The English sentences have been written in bold and blue HTML tags for clarity.