Extinguish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extinguish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı:

Extinguish, söndürmek veya yok etmek anlamına gelir. Genellikle ateş veya alevleri söndürmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Please extinguish all cigarettes before entering the building. (Binaya girmeden önce tüm sigaraları söndürünüz.)
2. The firefighters worked tirelessly to extinguish the raging flames. (İtfaiyeciler, şiddetli alevleri söndürmek için yorulmadan çalıştılar.)
3. He used the fire extinguisher to quickly extinguish the small fire. (Küçük yangını hızlıca söndürmek için yangın söndürücüsünü kullandı.)
4. The water was enough to extinguish the burning embers. (Su yanmakta olan közleri söndürmek için yeterliydi.)
5. The candle was extinguished when the wind blew. (Rüzgar estiğinde mum söndü.)
6. The firefighter was able to extinguish the fire before it spread to other buildings. (İtfaiyeci, yangının diğer binalara yayılmadan önce söndürmeyi başardı.)
7. The gas line had to be shut off to extinguish the fire. (Yangını söndürmek için gaz hattı kapatılmalıydı.)
8. The fire alarm automatically extinguished the fire. (Yangın alarmı yangını otomatik olarak söndürdü.)
9. He tried to extinguish his anger, but he couldn’t control it. (Öfkesini söndürmeye çalıştı, ancak kontrol edemedi.)
10. The firefighters struggled to extinguish the forest fire. (İtfaiyeciler, orman yangınını söndürmek için mücadele ettiler.)
11. The water from the sprinklers was able to extinguish the fire. (Sprinklerlerden gelen su yangını söndürmeyi başardı.)
12. The team had to work quickly to extinguish the explosion before it caused more damage. (Ekip, daha fazla hasara neden olmadan patlamayı söndürmek için hızlıca çalışmak zorunda kaldı.)
13. She extinguished the candle before leaving the room. (Odadan ayrılmadan önce mumu söndürdü.)
14. The fire department was able to extinguish the fire in just a few minutes. (İtfaiye, yangını sadece birkaç dakikada söndürmeyi başardı.)
15. He used sand to extinguish the small fire in the grill. (Izgaradaki küçük yangını söndürmek için kum kullandı.)
16. The firemen had to extinguish the flames from the top of the building. (İtfaiyeciler, binanın tepesinden alevleri söndürmek zorunda kaldılar.)
17. She was able to extinguish the bad memory from her mind. (Kötü anıyı zihninden silmeyi başardı.)
18. The extinguishing agent was not enough to put out the chemical fire. (Söndürme ajanı kimyasal yangını söndürmek için yeterli değildi.)
19. The fire extinguisher

in the kitchen was expired and could not extinguish the fire. (Mutfaktaki yangın söndürücüsü süresi dolmuştu ve yangını söndüremedi.)
20. The rain helped extinguish the fire in the forest. (Yağmur orman yangınını söndürmeye yardımcı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.