Vindictiveness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vindictiveness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vindictiveness Nedir?


Vindictiveness, bir kişinin öfke, kıskançlık, kin veya intikam alma arzusuyla motive olduğu bir davranıştır. Bu davranış genellikle zarar verici ve yıkıcı olabilir.

Örnek Cümleler:


1. She is known for her vindictiveness towards anyone who crosses her path. (O, yoluna çıkan herkese karşı kin tuttuğuyla tanınır.)
2. His vindictiveness towards his ex-girlfriend was apparent in the nasty comments he made about her on social media. (Eski kız arkadaşına karşı hissettiği kin, sosyal medyada yaptığı çirkin yorumlarda açıkça ortaya çıktı.)
3. The boss’s vindictiveness towards his employees was evident when he fired the entire team for a minor mistake. (Patronun çalışanlarına karşı hissettiği kin, küçük bir hatadan dolayı tüm ekibi işten çıkardığında açıkça ortaya çıktı.)
4. Vindictiveness is never the answer to resolving a conflict. (Bir çatışmayı çözmenin cevabı asla kin değildir.)
5. Her vindictiveness was fueled by her jealousy of her sister’s success. (Kardeşinin başarısına duyduğu kıskançlık, onun kinini besledi.)
6. Vindictiveness only leads to a vicious cycle of retaliation and more harm. (Kin sadece intikam almanın ve daha fazla zarar vermenin kısır bir döngüsüne yol açar.)
7. The vindictiveness of the politician was revealed when he leaked sensitive information to discredit his opponent. (Politikacının kin tutkusu, rakibini itibarsızlaştırmak için hassas bilgileri sızdırdığında ortaya çıktı.)
8. Forgiveness is the opposite of vindictiveness. (Bağışlama, kinin aksine hareket etmektir.)
9. His vindictiveness was so intense that he couldn’t even enjoy his own success. (Kin tutkusu o kadar yoğundu ki, kendi başarısından bile keyif alamadı.)
10. Vindictiveness is a toxic emotion that can destroy relationships and careers. (Kin, ilişkileri ve kariyerleri yok edebilen toksik bir duygudur.)
11. The vindictiveness of the bully made life unbearable for his victims. (Zorba’nın kin tutkusu, kurbanları için yaşamı dayanılmaz hale getirdi.)
12. Holding onto vindictiveness only harms yourself in the long run. (Kin tutkusu sadece uzun vadede kendine zarar verir.)
13. His vindictiveness towards his ex-business partner resulted in a costly and lengthy legal battle. (Eski iş ortağına karşı duyduğu kin, pahalı ve uzun bir yasal mücadeleye yol açtı.)
14. Vindictiveness is often a sign of insecurity and low self-esteem. (Kin tutkusu genellikle güvensizlik ve düşük özsaygının bir işaretidir.)
15.

  1. The vindictiveness of the coach towards his players caused many of them to quit the team. (Antrenörün oyuncularına karşı hissettiği kin, birçoğunun takımdan ayrılmasına neden oldu.)
  2. Vindictiveness can consume a person and make them lose sight of what really matters. (Kin, bir kişiyi tüketebilir ve gerçekten önemli olan şeyleri gözden kaçırmalarına neden olabilir.)
  3. The vindictiveness of the dictator resulted in the imprisonment and execution of many innocent people. (Diktatörün kin tutkusu, birçok masum insanın hapsedilmesine ve idam edilmesine neden oldu.)
  4. Letting go of vindictiveness can be liberating and lead to a more fulfilling life. (Kin tutmaktan vazgeçmek özgürleştirici olabilir ve daha tatmin edici bir yaşama yol açabilir.)
  5. Vindictiveness often stems from a sense of injustice or betrayal. (Kin tutkusu genellikle adaletsizlik veya ihanet duygusundan kaynaklanır.)
  6. The vindictiveness of the ex-employee resulted in a damaging review of the company on social media. (Eski çalışanın kin tutkusu, şirketin sosyal medyada zararlı bir incelemeye maruz kalmasına neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.