Vindictively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vindictively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vindictively Kelimesinin Anlamı:

Vindictively kelimesi Türkçe’de “intikamcı bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelime bir kişinin birine karşı kin ve öfke hissederek ona zarar vermek amacıyla davranması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. Vindictively refusing to help your neighbor shows your lack of compassion. (Komşunuza yardım etmeyi intikamcı bir şekilde reddetmek merhametsizliğinizi gösterir.)
  2. She vindictively spread rumors about her ex-boyfriend to ruin his reputation. (Eski erkek arkadaşı hakkında dedikodular yayarak onun itibarını mahvetmek için intikamcı bir şekilde davrandı.)
  3. The boss vindictively fired the employee who disagreed with him. (Patron, kendisiyle aynı fikirde olmayan çalışanı intikamcı bir şekilde işten çıkardı.)
  4. The ex-girlfriend vindictively keying her ex-boyfriend’s car was a petty act of revenge. (Eski kız arkadaşın, eski erkek arkadaşının arabasına çizikler atması küçük bir intikam eylemiydi.)
  5. He vindictively spread lies about his former business partner to damage his reputation. (Eski iş ortağı hakkında yalanlar yayarak onun itibarını zedelemek için intikamcı bir şekilde davrandı.)
  6. The student vindictively hid her classmate’s textbooks to make her fail the exam. (Öğrenci, sınıf arkadaşının ders kitaplarını saklayarak onun sınavda başarısız olmasını sağlamak için intikamcı bir şekilde davrandı.)
  7. The politician vindictively leaked sensitive information to discredit his opponent. (Politikacı, rakibinin itibarını zedelemek için hassas bilgileri sızdırarak intikamcı bir şekilde davrandı.)
  8. She vindictively ignored her friend’s calls after they had an argument. (Arkadaşıyla tartıştıktan sonra, arkadaşının aramalarını intikamcı bir şekilde görmezden geldi.)He vindictively gave his ex-girlfriend a bad reference when she applied for a job. (Eski kız arkadaşının iş başvurusunda bulunduğu zaman, ona kötü bir referans vererek intikamcı bir şekilde davrandı.)
  9. The athlete vindictively fouled his opponent after getting a yellow card. (Sarı kart gördükten sonra rakibine intikamcı bir şekilde faul yapan sporcu.)
  10. She vindictively spread rumors about her colleague to get her fired. (Meslektaşı hakkında dedikodular yayarak onun işten çıkarılmasını sağlamak için intikamcı bir şekilde davrandı.)
  11. The ex-employee vindictively vandalized his former workplace after being fired. (İşten çıkarıldıktan sonra eski iş yerine intikamcı bir şekilde zarar veren eski çalışan.)
  12. The teacher vindictively gave the student a bad grade for not agreeing with her political views. (Öğrenciyle aynı siyasi görüşleri paylaşmadığı için öğrenciye kötü not veren öğretmen.)
  13. The jealous friend vindictively spread rumors about her best friend’s relationship to sabotage it. (Kıskanç arkadaş, en iyi arkadaşının ilişkisi hakkında dedikodular yayarak onu sabote etmek için intikamcı bir şekilde davrandı.)
  14. The boss vindictively denied the employee’s request for time off after they disagreed. (Çalışanla aynı fikirde olmadığı için, çalışanın izin talebini intikamcı bir şekilde reddeden patron.)
  15. The ex-boyfriend vindictively stole his ex-girlfriend’s belongings after the breakup. (Ayrılıktan sonra eski kız arkadaşının eşyalarını çalan eski erkek arkadaş.)
  16. The angry driver vindictively cut off the other driver in traffic. (Trafikteki diğer sürücüyü intikamcı bir şekilde kesen öfkeli sürücü.)
  17. The coach vindictively benched the player for speaking out against him. (Kendisiyle aynı fikirde olmayan

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.