Viciously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Viciously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Viciously

Viciously, “kötücül bir şekilde” anlamına gelir. Bir eylemin ya da davranışın zararlı, şiddetli ve acımasız bir şekilde gerçekleştirilmesini ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. He attacked the other player viciously during the game. (Oyun sırasında diğer oyuncuya acımasızca saldırdı.)
  2. The dog barked viciously at the mailman. (Köpek postacıya kötücül bir şekilde havladı.)
  3. The storm hit the coast viciously, causing extensive damage. (Fırtına kıyıyı şiddetli bir şekilde vurdu ve geniş çapta zarar verdi.)
  4. The company was accused of treating its employees viciously. (Şirket, çalışanlarına kötücül davrandığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
  5. The politician criticized his opponent viciously during the debate. (Politikacı, tartışma sırasında rakibini kötücül bir şekilde eleştirdi.)
  6. The criminal was known for his vicious acts of violence. (Suçlu, şiddet dolu kötücül eylemleriyle tanınıyordu.)
  7. The teacher scolded the student viciously for cheating on the test. (Öğretmen, sınavda kopya çektiği için öğrenciyi kötücül bir şekilde azarladı.)
  8. The cat scratched viciously when it was cornered. (Kedi, köşeye sıkıştığında kötücül bir şekilde tırmaladı.)
  9. The dictator ruled the country viciously, suppressing any dissent. (Diktatör, ülkeyi kötücül bir şekilde yönetiyor ve her türlü muhalefeti bastırıyordu.)
  10. The serial killer was known for his vicious attacks on women. (Seri katil, kadınlara yönelik kötücül saldırılarıyla tanınıyordu.)
  11. The disease spread viciously throughout the population, causing many deaths. (Hastalık, nüfusun büyük bir bölümüne kötücül bir şekilde yayıldı ve birçok kişinin ölümüne neden oldu.)
  12. The company competed viciously with its rivals for market share. (Şirket, pazar payı için rakipleriyle kötücül bir şekilde rekabet etti.)
  13. The mobster threatened his enemies viciously. (Mafya, düşmanlarını kötücül bir şekilde tehdit etti.)
  14. The child was bullied viciously by his classmates. (Çocuk, sınıf arkadaşları tarafından kötücül bir şekilde zorbalık yapıldı.)
  15. The soldier fought viciously in the battle, determined to win. (Asker, kazanmak için kararlı bir şekilde savaştı.)
  16. The boxer punched viciously, trying to knock out his opponent. (Boksör, rakibini nakavt etmeye çalışarak kötücül bir şekilde yumrukladı
  1. The shark attacked the swimmer viciously, causing severe injuries. (Köpekbalığı, yüzücüye kötücül bir şekilde saldırdı ve ciddi yaralanmalara neden oldu.)
  2. The criminal gang operated viciously in the city, causing fear among the citizens. (Suç çetesi, şehirde kötücül bir şekilde faaliyet göstererek vatandaşlar arasında korku yarattı.)
  3. The football player tackled his opponent viciously, causing him to fall to the ground. (Futbolcu, rakibini kötücül bir şekilde tackle ederek onun yere düşmesine neden oldu.)
  4. The landlord raised the rent viciously, making it difficult for the tenants to afford. (Ev sahibi, kiralara kötücül bir şekilde zam yaparak kiracıların ödemekte zorlanmasına neden oldu.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve mavi olarak belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.