Explicit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Explicit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Explicit Nedir?


Explicit, açık, belirgin ve açıkça ifade edilmiş anlamına gelir. Bu kelime, genellikle cinsel içerikli şarkı veya filmlerde kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The lyrics of this song are too explicit for children. (Bu şarkının sözleri çocuklar için çok açık.)
  2. The movie was rated “R” because of its explicit scenes. (Filmin sahneleri açık olduğu için “R” olarak derecelendirildi.)
  3. She gave explicit instructions on how to complete the task. (Görevi tamamlamak için açık talimatlar verdi.)
  4. The contract was very explicit about the terms of the agreement. (Sözleşme, anlaşmanın şartları hakkında çok açıktı.)
  5. The teacher gave explicit feedback on the student’s performance. (Öğretmen, öğrencinin performansı hakkında açık geri bildirim verdi.)
  6. The company has an explicit policy on harassment in the workplace. (Şirketin işyerinde taciz konusunda açık bir politikası var.)
  7. The book contains explicit language and is not suitable for all audiences. (Kitap açık bir dil kullanıyor ve tüm izleyiciler için uygun değil.)
  8. The doctor gave explicit instructions on how to take the medication. (Doktor, ilacı nasıl alacağına dair açık talimatlar verdi.)
  9. The website has an explicit warning for adult content. (Web sitesi, yetişkin içeriği için açık bir uyarı içeriyor.)
  10. The police officer gave an explicit description of the suspect. (Polis memuru, şüphelinin açık bir tanımını yaptı.)
  11. The artist’s paintings are explicit in their use of color and form. (Sanatçının resimleri, renk ve form kullanımında açık.)
  12. The company has an explicit policy on equal pay for all employees. (Şirketin tüm çalışanlar için eşit ödeme konusunda açık bir politikası var.)
  13. The website has an explicit privacy policy that outlines how user data is collected and used. (Web sitesi, kullanıcı verilerinin nasıl toplandığını ve kullanıldığını açıklayan açık bir gizlilik politikasına sahiptir.)
  14. The instructor gave explicit examples of how to solve the math problem. (Eğitmen, matematik problemi nasıl çözüleceği konusunda açık örnekler verdi.)
  15. The song has an explicit content warning due to its strong language. (Şarkı, güçlü dil nedeniyle açık içerik uyarısı içeriyor.)
  16. The artist’s explicit lyrics have sparked controversy in the media. (Sanatçının açık sözlü sözleri, medyada tartışmalara neden oldu.)
  17. The teacher provided explicit guidelines for the research paper. (Öğretmen, araştırma makalesi için açık yönergeler sağladı.)
  18. The company’s explicit commitment to sustainability is evident in their practices. (Şirketin sürdürülebilirliğe olan

açık taahhüdü uygulamalarında açıkça görülmektedir.)
19. The movie was explicit in its portrayal of violence and gore. (Film, şiddet ve kan görüntüsü konusunda açık bir şekilde tasvir etti.)

  1. The athlete’s explicit use of performance-enhancing drugs led to their disqualification. (Sporcu, performans arttırıcı ilaçların açık kullanımı nedeniyle diskalifiye edildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.