Vest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vest İle İlgili Cümleler

Anlamı: Gömlek altına giyilen, kolsuz, düğmesiz ve genellikle süveter gibi yün veya pamuklu bir kumaştan yapılan bir giysi.

Örnek Cümleler:

  1. I always wear a vest under my dress shirt.
    (Tüm gömleklerimin altına her zaman bir yelek giyerim.)

  2. The waiter was wearing a black vest with his uniform.
    (Garson üniformasıyla birlikte siyah bir yelek giyiyordu.)

  3. She knitted a cozy vest for her grandson.
    (Torunu için sıcacık bir yelek ördü.)

  4. The hunter wore an orange vest for safety during the hunt.
    (Avcı av sırasında güvenliği için turuncu bir yelek giydi.)

  5. He felt more confident in his business suit with a matching vest.
    (Uyumlu bir yelek ile iş elbisesinde daha güvenli hissetti.)

  6. The kids put on their life vests before getting on the boat.
    (Çocuklar botlarını kullanmadan önce can yeleklerini giydiler.)

  7. She decided to embroider a design onto the front of her vest.
    (Yeleğinin ön kısmına bir tasarım işlemeye karar verdi.)

  8. The motorcyclist wore a protective vest while riding.
    (Motosiklet sürerken koruyucu bir yelek giydi.)

  9. The military issued bulletproof vests to their troops.
    (Askeri personellere kurşun geçirmez yelekler verildi.)

  10. The weightlifter wore a weighted vest to increase his strength.
    (Ağırlık kaldıran sporcu gücünü artırmak için ağırlıklı yelek giydi.)

  11. She bought a fur-lined vest for her winter travels.
    (Kış yolculukları için kürklü bir yelek satın aldı.)

  12. The cowboy’s vest was adorned with silver buttons and fringe.
    (Kovboyun yeleği gümüş düğmeler ve püsküllerle süslenmişti.)

  13. The hiker wore a vest with many pockets to carry her gear.
    (Yürüyüşçü ekipmanlarını taşımak için çok cepli bir yelek giydi.)

  14. The volunteer firefighter wore a reflective vest while directing traffic.
    (Gönüllü itfaiyeci trafik yönlendirirken yansıtıcı yelek giydi.)

  15. The tailor added a vest to the suit to give it a more formal look.
    (Giyimci, takıma daha resmi bir görünüm kazandırmak için yelek ekledi.)

  16. The musician’s vest was covered in colorful patches.
    (Müzisyenin yeleği renkli yamalarla kaplıydı.)

  17. The security guard wore a bulletproof vest for protection.
    (Güvenlik görevlisi korunmak için kurşun geçirmez yelek giydi.)

  18. The bridegroom wore a stylish vest with his wedding suit.
    (Damat, düğün takımıyla şık bir yelek giydi.)

  19. The mountain climber wore a vest made of breathable fabric.
    (Dağ

tırıcı nefes alan kumaştan yapılmış bir yelek giydi.)

  1. The basketball team wore matching vests during warm-ups.
    (Basketbol takımı ısınırken uyumlu yelekler giydi.)

Türkçe Karşılıklar:

– Yelek
– Gömlek altı giyilen, kolsuz, düğmesiz ve genellikle süveter gibi yün veya pamuklu bir kumaştan yapılan bir giysi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.