Vein İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vein İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vein Nedir?

Vein Türkçe’de “damar” anlamına gelir. Bu kan damarları, kalpten uzaklaşan oksijen açısından fakir kanı taşırlar ve oksijenlenmiş kanı kalbe geri getirirler.

Örnek Cümleler:

  1. The vein in my arm is bulging from the blood test. (Kolumdaki damar, kan testinden dolayı şişti.)
  2. My grandmother has varicose veins in her legs. (Büyükannem’in bacaklarında varisli damarlar var.)
  3. Doctors often use veins to administer medicine. (Doktorlar sıklıkla ilaç vermek için damarları kullanırlar.)
  4. Deep vein thrombosis is a serious medical condition. (Derin damar trombozu ciddi bir tıbbi durumdur.)
  5. The blue color of my veins can be seen through my pale skin. (Soluk cildimden mavi renkli damarları görebilirsiniz.)
  6. Her pulse was strong and her veins were not visible. (Nabzı güçlüydü ve damarları görünmüyordu.)
  7. He suffered a ruptured vein in his brain. (Beyninde patlayan bir damar rüptürü yaşadı.)
  8. The surgeon used a small needle to access the vein. (Cerrah, damar’a erişmek için küçük bir iğne kullandı.)
  9. The veins on the leaves of the plant are easily visible. (Bitkinin yapraklarındaki damarlar kolayca görülebilir.)
  10. The blood was drawn from my vein for testing. (Test için kanım damarımdan alındı.)
  11. She has a blood clot in her vein. (Kanında damarında bir pıhtı var.)
    1. The surgeon had to stitch up a ruptured vein in her leg. (Cerrah, bacağındaki patlamış bir damarı dikmek zorunda kaldı.)
    2. The phlebotomist used a tourniquet to find the vein for the blood draw. (Kan çekmek için kan alma uzmanı, damar’ı bulmak için bir turnike kullandı.)
    3. The patient was experiencing pain in her vein from the IV drip. (Hasta, IV damlasından kaynaklanan damar ağrısı yaşıyordu.)
    4. The phlebotomist missed the vein and had to try again. (Kan alma uzmanı, damarı kaçırdı ve tekrar denemek zorunda kaldı.)
    5. The blood pressure cuff was wrapped around my upper arm to check for veins. (Kan basıncı manşeti, damarları kontrol etmek için üst koluma sarıldı.)
    6. There are many veins in the human body, including the pulmonary and renal veins. (İnsan vücudunda birçok damar bulunur, bunlar arasında pulmoner ve renal damarlar vardır.)
    7. The athlete could see the veins bulging in his arms during the competition. (Sporcu, yarışma sırasında kolundaki şişmiş damarları görebiliyordu.)
    8. She has a spider vein on her nose. (Burnunda bir örümcek damarı var.)
    9. He had a blood transfusion through his vein. (Kan transfüzyonu, damar’ından yapıldı.)
    10. The doctor recommended compression stockings to improve blood flow in her veins. (Doktor, damarlarındaki kan akışını iyileştirmek için sıkıştırma çorapları önerdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.