Except That İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Except That İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Except İngilizce’de Ne Anlama Gelir?

Except, Türkçe karşılığı olarak “hariç” anlamına gelir. “Bir şeyin dışında” veya “bir şeyin istisnası olarak” anlamında da kullanılır.

Except İle İlgili Örnek Cümleler:

1. Except for the rainy weather, it was a great day. (Yağmurlu havayı saymazsak, harika bir gündü.)
2. Everyone was invited to the party except for John. (Herkes partiye davet edildi, sadece John hariç.)
3. I have read all of the books except for the last one. (Tüm kitapları okudum, sonuncusu hariç.)
4. She likes all fruits except for bananas. (Tüm meyveleri seviyor, ancak muz hariç.)
5. I love all the songs on this album except for the last one. (Bu albümdeki tüm şarkıları seviyorum, sonuncusu hariç.)
6. Everyone in the office is going to the meeting except for Tom. (Ofisteki herkes toplantıya gidiyor, sadece Tom hariç.)
7. Except for a few minor errors, the report is well written. (Birkaç küçük hatayı saymazsak, rapor iyi yazılmıştır.)
8. The party was great except for the music. (Parti harikaydı, ancak müzik hariç.)
9. We will be open every day except for Sundays. (Pazarlar hariç her gün açık olacağız.)
10. The car is in excellent condition except for the broken taillight. (Araba mükemmel durumda, kırık arka lambası hariç.)
11. I have completed all of my assignments except for the last one. (Tüm ödevlerimi tamamladım, sonuncusu hariç.)
12. The food was delicious except for the overcooked vegetables. (Yemek lezzetliydi, ancak fazla pişmiş sebzeler hariç
13. She loves all animals except for spiders. (Tüm hayvanları seviyor, ancak örümcekler hariç.)
14. The movie was great except for the ending. (Film harikaydı, ancak sonu hariç.)
15. The team won all their games except for the last one. (Takım tüm maçlarını kazandı, sonuncusu hariç.)
16. Except for the noise, the hotel room was comfortable. (Gürültüyü saymazsak, otel odası rahattı.)
17. The store is open every day except for holidays. (Tatiller hariç her gün mağaza açıktır.)
18. He loves all types of music except for country music. (Tüm müzik türlerini seviyor, ancak country müzik hariç.)
19. I have visited all the cities in Europe except for Paris. (Avrupa’daki tüm şehirleri ziyaret ettim, Paris hariç.)
20. Except for the spelling mistakes, the essay was well written. (Yazım hatalarını saymazsak, deneme iyi yazılmıştı.)
21. The party was fun except for the bad weather. (Parti eğlenceliydi, ancak kötü hava hariç.)
22. We have all the ingredients for the cake except for the sugar. (Kek için tüm malzemelere sahibiz, ancak şeker hariç.)