Vehicular İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Vehicular – Araçsal
Vehicular kelimesi araçlarla ilgili bir anlam taşır. İşte birkaç örnek cümle:
- Vehicular traffic is causing delays on the highway. (Araç trafiği otoyolda gecikmelere neden oluyor.)
- The city is implementing new policies to reduce vehicular emissions. (Kent, araçsal emisyonları azaltmak için yeni politikalar uyguluyor.)
- The police are investigating a vehicular accident that occurred last night. (Polis, dün gece meydana gelen bir araç kazasını araştırıyor.)
- The bridge is closed to vehicular traffic due to maintenance work. (Köprü, bakım çalışmaları nedeniyle araç trafiğine kapalıdır.)
- The city is considering implementing a vehicular tax to reduce traffic congestion. (Kent, trafik sıkışıklığını azaltmak için bir araç vergisi uygulamayı düşünüyor.)
- The parking lot is reserved for vehicular traffic only. (Park yeri yalnızca araç trafiği için ayrılmıştır.)
- The new shopping center has a dedicated vehicular entrance and exit. (Yeni alışveriş merkezi özel araç giriş ve çıkışına sahiptir.)
- The city has installed new vehicular barriers to prevent unauthorized access. (Kent, izinsiz erişimi önlemek için yeni araç engelleri kurdu.)
- The company is investing in vehicular technology to improve its fleet efficiency. (Şirket, filo verimliliğini artırmak için araç teknolojisine yatırım yapıyor.)
- The new traffic laws include steeper fines for vehicular offenses. (Yeni trafik kanunları, araç suçları için daha yüksek cezaları içerir.)
- The construction crew is using vehicular equipment to build the new road. (İnşaat ekibi, yeni yolu inşa etmek için araç ekipmanı kullanıyor.)
- The vehicular ferry can carry up to 100 cars at a time. (Araç feribotu bir seferde 100 arabaya kadar taşıyabilir.)
- The city has designated bike lanes to separate vehicular and bicycle traffic. (Kent, araç ve bisiklet trafiğini ayırmak için bisiklet şeritleri belirledi.)
- The company has a strict vehicular safety policy to prevent accidents. (Ş
irket, kazaları önlemek için sıkı bir araç güvenliği politikasına sahiptir.)
15. The vehicular bridge spans over the river for more than a mile. (Araç köprüsü, nehri bir milin üzerinde geçer.)
- The city is promoting alternative transportation options to reduce vehicular traffic. (Kent, araç trafiğini azaltmak için alternatif ulaşım seçeneklerini teşvik ediyor.)
- The highway is equipped with vehicular toll booths to collect fees. (Otoyol, ücretleri toplamak için araç gişeleri ile donatılmıştır.)
- The city is planning to build a new vehicular tunnel to alleviate traffic congestion. (Kent, trafik sıkışıklığını azaltmak için yeni bir araç tüneli inşa etmeyi planlıyor.)
- The car rental agency offers a variety of vehicular options to suit different needs. (Araç kiralama ajansı, farklı ihtiyaçlara uygun çeşitli araç seçenekleri sunar.)
- The city has implemented a new vehicular noise reduction program to improve quality of life for residents. (Kent, sakinlerin yaşam kalitesini artırmak için yeni bir araç gürültüsü azaltma programı uyguladı.)
Hemen Yorum Yaz