Except İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Except İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Except

Except, bir şeyin dışında olduğunu belirtmek için kullanılan bir edattır. İstisna olarak da tanımlanabilir.

Örnek cümleler:

1. Except for the traffic jam, we arrived at the airport on time. (Zamanında havaalanına vardık, trafik sıkışıklığı dışında.)
2. I like all kinds of music except country. (Ülke müziği hariç, her türlü müziği severim.)
3. All the books on the shelf were old, except for the one with the green cover. (Rafın üzerindeki tüm kitaplar eskiydi, yeşil kapaklı olanı hariç.)
4. The restaurant has great food, except for the desserts. (Restoranın yemekleri harika, tatlılar hariç.)
5. She likes to play all sports except basketball. (Basketbol hariç, tüm sporları oynamayı sever.)
6. Except for the rain, it was a beautiful day. (Yağmur hariç, güzel bir gündü.)
7. I enjoyed the movie except for the ending. (Son hariç, filmden keyif aldım.)
8. Except for one mistake, he did a great job on the project. (Bir hata hariç, proje üzerinde harika bir iş çıkardı.)
9. I like all vegetables except for Brussels sprouts. (Brüksel lahanası hariç, tüm sebzeleri severim.)
10. The room was perfect except for the dirty carpet. (Kirli halı hariç, oda mükemmeldi.)
11. She likes all animals except spiders. (Örümcekler hariç, tüm hayvanları sever.)
12. The party was fun except for the music. (Müzik hariç, parti eğlenceliydi.)
13. I would have enjoyed the concert except for the loud noise. (Yüksek ses hariç, konsere keyif alırdım.)
14. All of the colors were beautiful except for the yellow. (Sarı except for Hawaiian. (Hawaiian pizza hariç, tüm pizza çeşitlerini yerim.)
    16. Except for the broken vase, the room was spotless. (Kırık vazo hariç, oda lekesizdi.)
    17. He knew the answer to all the questions except for the last one. (Son soru hariç, tüm soruların cevabını biliyordu.)
    18. I like all seasons except for winter. (Kış hariç, tüm mevsimleri severim.)
    19. The restaurant had great service except for the slow delivery. (Yavaş servis hariç, restoran harikaydı.)
    20. She can speak all languages except for Chinese. (Çince hariç, tüm dilleri konuşabilir.)