Variegate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Variegate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Variegate (fiil) – Çeşitlendirmek, farklılaştırmak

  1. I like to variegate my workout routine by trying different exercises. (Egzersiz rutinimi farklı egzersizler deneyerek çeşitlendirmeyi seviyorum.)
  2. The artist chose to variegate the painting by adding different shades of colors. (Sanatçı, farklı renk tonları ekleyerek resmi çeşitlendirmeyi seçti.)
  3. She decided to variegate her wardrobe by adding more colorful pieces. (Daha renkli parçalar ekleyerek gardırobunu çeşitlendirmeye karar verdi.)
  4. The chef wanted to variegate the menu by adding some new dishes. (Aşçı, yeni yemekler ekleyerek menüyü çeşitlendirmek istedi.)
  5. The company plans to variegate their product line by introducing new items. (Şirket, yeni ürünler sunarak ürün yelpazesini çeşitlendirmeyi planlıyor.)
  6. The garden was variegated with different types of flowers. (Bahçe, farklı çiçek türleri ile çeşitlendirilmişti.)
  7. She used different fabrics to variegate the design of her dress. (Elbisesinin tasarımını farklı kumaşlar kullanarak çeşitlendirdi.)
  8. The photographer wanted to variegate the photo shoot by changing the background. (Fotoğrafçı, arka planı değiştirerek fotoğraf çekimini çeşitlendirmek istedi.)
  9. The music festival aims to variegate the lineup by featuring artists from different genres. (Müzik festivali, farklı türlerden sanatçıları sahne alarak programı çeşitlendirmeyi amaçlıyor.)
  10. The chef used various herbs and spices to variegate the flavor of the dish. (Aşçı, yemeğin lezzetini çeşitlendirmek için çeşitli otlar ve baharatlar kullandı.)
  11. The interior designer variegated the living room by adding different textures to the furniture. (İç mimar, mobilyalara farklı dokular ekleyerek oturma odasını çeşitlendirdi.)
  12. The writer variegated the plot of the story by introducing unexpected twists. (Yazar, beklenmedik dönüşler getirerek hikayenin kurgusunu çeşitlendirdi.)
  13. The teacher tried to variegate her teaching methods by using different techniques. (Öğretmen, farklı teknikler kullanarak öğretim yöntemlerini çeşitlendirmeye çalıştı.)
  14. The company is looking to variegate its revenue streams by entering new markets. (Şirket, yeni pazarlara girerek gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi araştırıyor.)
  15. The makeup artist variegated the look by using different shades of lipstick. (Makyaj sanatçısı, farklı ruj tonları kullanarak görünüm

çeşitlendirdi.)
16. The landscape designer variegated the garden by incorporating different types of plants. (Peysaj tasarımcısı, farklı bitki türleri kullanarak bahçeyi çeşitlendirdi.)

  1. The architect variegated the building design by adding unique features. (Mimar, özgün özellikler ekleyerek bina tasarımını çeşitlendirdi.)
  2. The wine tasting included variegated flavors from different regions. (Şarap tadımı, farklı bölgelerden farklı tatları içeriyordu.)
  3. The fashion designer variegated the collection by using different fabrics and patterns. (Moda tasarımcısı, farklı kumaş ve desenler kullanarak koleksiyonu çeşitlendirdi.)
  4. The museum exhibit variegated the artwork by showcasing pieces from different time periods. (Müze sergisi, farklı zamanlardan eserler sunarak sanat eserlerini çeşitlendirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.