Valor Valour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Valor Valour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Valor ve Valour Anlamı:

Valor ve Valour, cesaret, kahramanlık ve erdemlilik gibi olumlu nitelikleri ifade eden İngilizce kelimelerdir.

Örnek Cümleler:

1. Valor is the mark of a true hero. (Cesaret, gerçek bir kahramanın işaretidir.)
2. The soldier showed great valour in battle. (Asker savaşta büyük bir kahramanlık gösterdi.)
3. The firefighters demonstrated great valor in rescuing the victims. (İtfaiyeciler kurbanları kurtarmada büyük cesaret gösterdiler.)
4. She faced her fears with valour and determination. (Korkularıyla yüzleşti ve kararlılıkla hareket etti.)
5. The knight displayed valor in protecting the kingdom from invaders. (Şövalye, istilacılardan krallığı korumada cesaret gösterdi.)
6. He was awarded a medal for his valourous actions in combat. (Savaşta gösterdiği cesur eylemler nedeniyle madalya aldı.)
7. The police officers acted with valour to prevent the robbery. (Polis memurları, soygunu önlemek için cesurca hareket ettiler.)
8. She demonstrated great valour by standing up for what was right. (Doğru olanı savunarak büyük cesaret gösterdi.)
9. The team’s valorous efforts led to their victory. (Takımın cesur çabaları zaferine yol açtı.)
10. The soldier’s valour inspired his comrades. (Askerin cesareti, arkadaşlarını ilham verdi.)
11. The leader showed valor in the face of adversity. (Lider zorluklar karşısında cesaret gösterdi.)
12. The football player’s valourous effort earned him the MVP award. (Futbol oyuncusunun cesur çabası, ona MVP ödülünü kazandırdı.)
13. The soldier’s valour was recognized with a medal of honor. (Askerin cesareti, onur madalyası ile ödüllendirildi.)
14. The teacher showed valour by protecting her students during the school shooting. (Öğretmen, okul çekiminde öğrencilerini koruyarak cesaret gösterdi.)
15. The swimmer’s valorous performance broke a world record. (Yüzücünün cesur performansı dünya rekoru kırdı.)
16. The general led

his troops with valor into battle. (General, askerlerini cesaretle savaşa yönlendirdi.)
17. The athlete’s valourous spirit inspired others to push themselves harder. (Sporcu, cesur ruhuyla diğerlerinin kendilerini daha fazla zorlamalarına ilham verdi.)

  1. The pilot’s valour saved the passengers from a potential disaster. (Pilotun cesareti, yolcuları potansiyel bir felaketten kurtardı.)
  2. The explorer’s valourous journey to the unknown inspired others to seek new adventures. (Keşfinin cesur yolculuğu, diğerlerinin yeni maceralar aramasına ilham verdi.)
  3. The community showed valor by coming together to support those affected by the natural disaster. (Topluluk, doğal afetin etkilediği insanlara destek olmak için bir araya gelerek cesaret gösterdi.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin hemen yanında verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.