Valet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Valet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Valet

Valet, araç park etme hizmeti sunan ve müşterilerin arabalarını park eden bir görevli veya servis anlamına gelir.

  1. I always use the valet service when I go to fancy restaurants. (Her zaman lüks restoranlara giderken vale hizmetini kullanırım.)
  2. The hotel offered valet parking to all its guests. (Otel, tüm misafirlerine valeli otopark hizmeti sundu.)
  3. The valet took my car and parked it in the garage. (Vale arabamı aldı ve garaja park etti.)
  4. The valet service is available 24 hours a day. (Vale hizmeti 24 saat boyunca mevcuttur.)
  5. The valet damaged my car while parking it. (Vale, aracımı park ederken hasar verdi.)
  6. I tipped the valet for his excellent service. (Mükemmel hizmeti için valeye bahşiş verdim.)
  7. The valet returned my car promptly when I requested it. (Vale, istediğimde arabamı derhal geri getirdi.)
  8. The valet helped me with my luggage when I arrived at the hotel. (Vale, otelde varışımda bagajımla yardımcı oldu.)
  9. The valet drove the car to the entrance of the hotel. (Vale arabayı otelin girişine kadar sürdü.)
  10. The valet asked for my name and room number before taking my car. (Vale, arabamı almadan önce adımı ve oda numaramı sordu.)
  11. The valet was very polite and professional. (Vale çok kibar ve profesyoneldi.)
  12. The valet gave me a ticket to retrieve my car later. (Vale, arabamı daha sonra almak için bana bir bilet verdi.)
  13. I forgot my sunglasses in the car, but the valet brought them back to me. (Arabamda güneş gözlüğümü unuttum, ama vale onları bana geri getirdi.)
  14. The valet directed me to a parking spot when the lot was full. (Otopark dolu olduğunda vale, bir park yeri gösterdi.)
  15. The valet had trouble starting my car when he returned it to me. (Vale, arabamı bana geri verirken başlatmada zorluk çekti.)
  16. I was worried about leaving my car with the valet, but everything was fine. (Arabamı valeye bırakmak konusunda endişeliydim, ama her şey yolundaydı.)
  17. The valet offered to wash my car for an additional fee. (Vale, ek bir ücret karşılığında arabamı yıkamayı teklif etti.)
  18. The valet asked if I needed help with my bags when I left the hotel. (Vale, otelden ayrılırken çantalarımla yardımcı olup olamayacağımı sordu.)
  19. The valet gave me a friendly wave as I drove away. (Vale, uzağa giderken dostça bir el salladı.)
  20. I was impressed with the valet

‘s efficiency in parking and retrieving my car. (Vale, arabamı park etme ve geri getirme konusundaki verimliliğiyle beni etkiledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.