Vagary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vagary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vagary (Capriciousness) Nedir?

Vagary, bir kişinin ya da olayın, ani ve tahmin edilemez davranışları ya da değişiklikleri ifade eder. Bu kelime, insanların ya da olayların ani değişimlerine işaret eder ve bazen bir kişinin ya da olayın akıl dışı davranışlarını da ifade edebilir.

1. His vagary led to the downfall of the company. (Onun kaprisi, şirketin çökmesine yol açtı.)
2. She was known for her vagaries and unpredictable behavior. (O, kaprisleri ve tahmin edilemez davranışlarıyla tanınırdı.)
3. The vagaries of the stock market can be hard to predict. (Hisse senedi piyasasının kaprisleri tahmin etmek zor olabilir.)
4. The weather is known for its vagaries in this region. (Bu bölgede hava durumu kaprisleriyle bilinir.)
5. His vagaries made it hard for his colleagues to work with him. (Onun kaprisleri, meslektaşlarıyla çalışmasını zorlaştırdı.)
6. The vagaries of fate are unpredictable. (Kaderin kaprisleri öngörülemezdir.)
7. The vagaries of fashion are hard to keep up with. (Modanın kaprisleri takip etmesi zordur.)
8. The vagaries of the political climate can affect the economy. (Siyasi iklimin kaprisleri, ekonomiyi etkileyebilir.)
9. Her vagaries made it hard for her to maintain relationships. (Onun kaprisleri, ilişkilerini sürdürmesini zorlaştırdı.)
10. The vagaries of life can be challenging to deal with. (Hayatın kaprisleriyle başa çıkmak zor olabilir.)
11. The vagaries of the weather caused the game to be canceled. (Hava durumunun kaprisleri oyunun iptal edilmesine neden oldu.)
12. The vagaries of the market made it hard for the company to stay afloat. (Piyasanın kaprisleri, şirketin ayakta kalmasını zorlaştırdı.)
13. The vagaries of human nature can be hard to understand. (İnsan doğasının kaprisleri anlamak zor olabilir.)
14. The vagaries of love can be both exciting and terrifying. (Aşkın kaprisleri hem heyecan verici hem de korkutucu olabilir.)
15. The vagaries of fate brought them together. (Kaderin kaprisleri onları bir araya getirdi.)
16. The vagaries of the legal system can be frustrating. (Hukuk sisteminin kaprisleri sinir bozucu olabilir.)
17. The vagaries of the fashion industry can be cutthroat. (Moda endüstrisinin kaprisleri acımasız olabilir.)
18. The vagaries of the economy affect everyone differently. (Ekonomik kaprisler herkesi farklı şekilde etkiler.)
19. The vagaries of the job market can make finding work difficult. (İş piyasasının kaprisleri iş bulmayı zorlaştırabilir.)
20. The vagaries of the stock

market can make investing a risky endeavor. (Hisse senedi piyasasının kaprisleri yatırım yapmayı riskli hale getirebilir.)