Utmost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Utmost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Utmost Kelimesinin Anlamı:

Utmost kelimesi “en yüksek, en büyük, en önemli” gibi anlamları içeren bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

1. She tried her utmost to finish the project on time. (Projenin zamanında bitmesi için elinden geleni yaptı.)
2. He showed his utmost respect to the elderly lady. (Yaşlı hanıma en büyük saygısını gösterdi.)
3. I will do my utmost to help you with your problem. (Sorununla ilgili sana yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım.)
4. The team put in their utmost effort to win the game. (Takım, maçı kazanmak için en büyük çabayı gösterdi.)
5. The company takes utmost care of their customers. (Şirket, müşterilerinin en büyük özenle ilgilenir.)
6. The surgeon did his utmost to save the patient’s life. (Cerrah, hastanın hayatını kurtarmak için elinden geleni yaptı.)
7. We should take utmost precautions against COVID-19. (COVID-19’a karşı en büyük önlemleri almalıyız.)
8. The chef used his utmost creativity to make the dish unique. (Aşçı, yemeği benzersiz yapmak için en büyük yaratıcılığını kullandı.)
9. The speaker spoke with utmost clarity so that everyone could understand. (Konuşmacı, herkesin anlayabilmesi için en büyük netlikle konuştu.)
10. The athlete gave his utmost performance at the Olympics. (Sporcu, Olimpiyatlarda en büyük performansını sergiledi.)
11. The teacher expects utmost sincerity from his students. (Öğretmen, öğrencilerinden en büyük samimiyeti bekler.)
12. The artist painted the portrait with utmost attention to detail. (Sanatçı, portreyi en büyük ayrıntıya dikkat ederek boyadı.)
13. The hotel staff provides their guests with utmost comfort. (Otel personeli, misafirlerine en büyük konforu sağlar.)
14. The charity organization works with utmost dedication to help the needy. (Hayır kurumu, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için en büyük özveriyle çalışır.)
15. The politician promised to do his utmost to improve the country’s economy. (Politikacı, ülkenin ekonomisini iyileştirmek için elinden geleni yapacağına söz verdi.)
16. The team of doctors gave their utmost care to the patient in critical condition. (Doktor ekibi, kritik durumdaki hastaya en büyük özeni gösterdi.)
17. The CEO expressed his utmost confidence in the company’s future. (CEO, şirketin geleceğine en büyük güvenini ifade etti.)
18. The detective used his utmost skill to solve the murder case. (Dedektif, cinayet davasını çözmek için en büyük becerisini kullandı.)
19. The musician played the piano with utmost passion. (Müzisyen, piyanoyu en bü

yük tutkuyla çaldı.)
20. The writer put in her utmost effort to finish her novel on time. (Yazar, romanını zamanında bitirmek için en büyük çabayı gösterdi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. en büyük
2. en büyük
3. elimden gelen
4. en büyük
5. en büyük özenle
6. elinden geleni yaptı
7. en büyük önlemleri
8. en büyük yaratıcılığını
9. en büyük netlikle
10. en büyük performansını
11. en büyük samimiyeti
12. en büyük ayrıntıya
13. en büyük konforu
14. en büyük özveriyle
15. elinden geleni yapacağına söz verdi
16. en büyük özeni
17. en büyük güvenini
18. en büyük becerisini
19. en büyük tutkuyla
20. en büyük çabayı