Urine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Urine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Urine İle İlgili Cümleler

Urine, insan ve hayvanların böbrekleri tarafından üretilen ve idrar yoluyla dışarı atılan sıvıdır.

1. I need to go to the bathroom to urinate. (Tuvalette idrar yapmaya ihtiyacım var.)
2. The doctor asked for a urine sample. (Doktor idrar örneği istedi.)
3. The color of my urine is darker than usual. (İdrarımın rengi normalden daha koyu.)
4. The athlete was caught using performance-enhancing drugs in his urine. (Sporcu idrarında performans arttırıcı ilaç kullanmakla yakalandı.)
5. The presence of blood in urine could be a sign of a urinary tract infection. (İdrarda kan varlığı, idrar yolu enfeksiyonunun bir işareti olabilir.)
6. The nurse checked the patient’s urine output. (Hemşire hastanın idrar çıkışını kontrol etti.)
7. She felt a burning sensation when she urinated. (İdrar yaparken yanma hissetti.)
8. The lab analyzed the urine for any abnormalities. (Laboratuvar idrarda herhangi bir anormalliği analiz etti.)
9. The toddler is still learning to control his urine. (Küçük çocuk hala idrarını kontrol etmeyi öğreniyor.)
10. The elderly man had difficulty emptying his bladder completely, causing him to have residual urine. (Yaşlı adam mesanesini tamamen boşaltmakta zorlandı, bu da onun artmış idrarı olmasına neden oldu.)
11. She drank too much water and her urine became clear. (Çok fazla su içti ve idrarı berraklaştı.)
12. The doctor instructed the patient to collect a 24-hour urine sample. (Doktor, hastanın 24 saatlik bir idrar örneği toplamasını talimat verdi.)
13. The cat urinated on the carpet. (Kedi halıya idrar yaptı.)
14. The athlete was required to provide a urine specimen for drug testing. (Sporcu, doping testi için idrar örneği vermeye zorlandı.)
15. The woman had a strong odor in her urine, indicating a possible infection. (Kadının idrarında güçlü bir koku vardı, olası bir enfeksiyonu gösteriyor.)
16. The young child accidentally wet the bed with urine. (Küçük çocuk kazara yatağı idrarla ıslattı.)
17. The doctor tested the urine for the presence of ketones. (Doktor idrarda keton varlığı için test yaptı.)
18. The smell of urine was overpowering in the public restroom. (Kamusal tuvalette idrar kokusu baskındı.)
19. The athlete claimed that the positive drug test result was due to contaminated urine. (Sporcu, pozitif doping testi sonucunun kontamine idrara bağlı olduğunu iddia etti.)
20. The woman experienced a frequent urge to urinate, which was a symptom of a bladder infection. (Kadın sık idrara çıkma isteği hissetti, bu da mesane enfeksiyonunun bir

belirtisiydi.)