Enact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enact Kelimesinin Türkçe Anlamı:

Enact kelimesi Türkçe dilinde “yasa haline getirmek” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The government plans to enact a new law to protect the environment. (Hükümet, çevreyi korumak için yeni bir yasa çıkarmayı planlıyor.)
2. The company hopes to enact some changes to increase productivity. (Şirket, verimliliği artırmak için bazı değişiklikler yapmayı umuyor.)
3. The proposal to enact a curfew was met with mixed reactions. (Sokağa çıkma yasağı getirme önerisi karışık tepkilere neden oldu.)
4. The president signed the bill into law, enacting it immediately. (Cumhurbaşkanı, yasayı imzalayarak hemen yürürlüğe soktu.)
5. The parliament is set to enact a new tax reform bill next month. (Parlamento, gelecek ay yeni bir vergi reformu yasasını yürürlüğe koymaya hazırlanıyor.)
6. The city council is expected to enact a smoking ban in public places. (Şehir konseyi, umumi yerlerde sigara yasağı çıkarması bekleniyor.)
7. The committee voted to enact stricter regulations on food safety. (Komite, gıda güvenliği konusunda daha sıkı düzenlemeler yapılması için oy kullandı.)
8. The law was enacted in response to public outcry over police brutality. (Yasa, polis şiddetiyle ilgili kamuoyu tepkisine yanıt olarak yürürlüğe kondu.)
9. The company failed to enact the necessary changes to stay competitive. (Şirket, rekabetçi kalabilmek için gerekli değişiklikleri yapamadı.)
10. The president urged Congress to enact gun control legislation. (Cumhurbaşkanı, silah kontrolü yasalarının çıkarılması için Kongre’yi teşvik etti.)
11. The law will be enacted on January 1st of next year. (Yasa, gelecek yılın 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek.)
12. The company’s plan to enact cost-cutting measures was met with resistance from employees. (Şirketin maliyet tasarrufu önlemleri alması planı, çalışanların direnciyle karşılandı.)
13. The mayor promised to enact policies to improve public transportation. (Belediye başkanı, toplu taşımayı iyileştirmek için politikalar yürürlüğe koymayı vaat etti.)
14. The new government has pledged to enact sweeping reforms in education. (Yeni hükümet, eğitimde kapsamlı reformlar yapmayı taahhüt etti.)
15. The law was enacted after years of debate and discussion. (Yasa, yıllar süren tartışmaların ardından yürürlüğe kondu.)
16. The company’s failure to enact diversity and inclusion policies led to a discrimination lawsuit. (Şirketin çeş

itlilik ve kapsayıcılık politikalarını yürürlüğe koymaması, ayrımcılık davasına neden oldu.)
17. The senator is working to enact a new law to protect victims of domestic violence. (Senatör, ev içi şiddet mağdurlarını korumak için yeni bir yasa çıkarmaya çalışıyor.)

  1. The government is expected to enact a series of reforms in response to public protests. (Hükümet, kamu protestolarına yanıt olarak bir dizi reformu yürürlüğe koyması bekleniyor.)
  2. The company’s CEO vowed to enact changes to address workplace harassment. (Şirketin CEO’su, işyeri tacizini ele almak için değişiklikler yapacağına söz verdi.)
  3. The president used his executive power to enact a temporary ban on travel from certain countries. (Cumhurbaşkanı, belirli ülkelerden seyahat yasağı getirmek için yürütme gücünü kullandı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Hükümet, çevreyi korumak için yeni bir yasa çıkarmayı planlıyor.
2. Şirket, verimliliği artırmak için bazı değişiklikler yapmayı umuyor.
3. Sokağa çıkma yasağı getirme önerisi karışık tepkilere neden oldu.
4. Cumhurbaşkanı, yasayı imzalayarak hemen yürürlüğe soktu.
5. Parlamento, gelecek ay yeni bir vergi reformu yasasını yürürlüğe koymaya hazırlanıyor.
6. Şehir konseyi, umumi yerlerde sigara yasağı çıkarması bekleniyor.
7. Komite, gıda güvenliği konusunda daha sıkı düzenlemeler yapılması için oy kullandı.
8. Yasa, polis şiddetiyle ilgili kamuoyu tepkisine yanıt olarak yürürlüğe kondu.
9. Şirket, rekabetçi kalabilmek için gerekli değişiklikleri yapamadı.
10. Cumhurbaşkanı, silah kontrolü yasalarının çıkarılması için Kongre’yi teşvik etti.
11. Yasa, gelecek yılın 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek.
12. Şirketin maliyet tasarrufu önlemleri alması planı, çalışanların direnciyle karşılandı.
13. Belediye başkanı, toplu taşımayı iyileştirmek için politikalar yürürlüğe koymayı vaat etti.
14. Yeni hükümet, eğitimde kapsamlı reformlar yapmayı taahhüt etti.
15. Yasa, yıllar süren tartışmaların ardından yürürlüğe kondu.
16. Şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarını yürürlüğe

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.