Upturn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upturn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upturn Nedir?

Upturn, bir işletmenin veya ekonominin olumlu bir yönde ilerlemesi anlamına gelir. Genellikle artan iş hacmi, satışlar, üretim ve istihdam ile karakterize edilir.

Örnek Cümleler:

1. The economy is showing signs of an upturn, with increasing job opportunities. (Ekonomi, artan iş imkanları ile bir toparlanmanın işaretlerini gösteriyor.)
2. The upturn in sales has been a relief for our company after a difficult year. (Zor bir yılın ardından satışlardaki artış, şirketimiz için bir rahatlama oldu.)
3. The government is hoping for an upturn in the tourism industry following the lifting of travel restrictions. (Seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından, hükümet turizm sektöründe bir toparlanma umuyor.)
4. The stock market is experiencing an upturn, with investors feeling more confident about the future. (Yatırımcıların gelecek hakkında daha güvenli hissetmeleriyle birlikte, hisse senetleri piyasası bir toparlanma yaşıyor.)
5. The upturn in business has led to the hiring of more employees. (İşletmedeki toparlanma, daha fazla çalışanın işe alınmasına neden oldu.)
6. The upturn in the housing market has led to an increase in property prices. (Konut piyasasındaki toparlanma, mülk fiyatlarının artmasına neden oldu.)
7. The company’s upturn in profits was due to their new marketing strategy. (Şirketin karlılığındaki toparlanma, yeni pazarlama stratejilerine bağlıydı.)
8. The country is experiencing an upturn in its manufacturing sector. (Ülke, imalat sektöründeki toparlanmayı yaşıyor.)
9. The recent upturn in consumer spending has boosted the economy. (Son tüketici harcamalarındaki artış, ekonomiyi destekledi.)
10. The upturn in oil prices has benefited oil-producing countries. (Petrol fiyatlarındaki artış, petrol üreten ülkeler için faydalı oldu.)
11. The company is hoping for an upturn in its fortunes after a difficult year. (Zor bir yılın ardından şirket, şansının dönmesini umuyor.)
12. The upturn in business has resulted in the need for more office space. (İşletmedeki toparlanma, daha fazla ofis alanı ihtiyacına neden oldu.)
13. The upturn in the economy has led to a decrease in unemployment rates. (Ekonomideki toparlanma, işsizlik oranlarının azalmasına neden oldu.)
14. The company’s upturn in sales was a result of their new product launch. (Şirketin satışlarındaki toparlanma, yeni ürün lansmanlarına bağlıydı.)
15. The upturn in the technology industry has led to new innovations and advancements. (Teknoloji sektöründeki toparlanma, yeni yenilikler ve ilerlemelere

neden oldu.)
16. The upturn in the housing market has created more opportunities for real estate agents. (Konut piyasasındaki toparlanma, gayrimenkul acenteleri için daha fazla fırsat yarattı.)

17. The company’s upturn in productivity was due to their implementation of new automation technology. (Şirketin verimlilikteki toparlanması, yeni otomasyon teknolojilerinin uygulanmasına bağlıydı.)
18. The upturn in the stock market has resulted in higher returns for investors. (Hisse senetleri piyasasındaki toparlanma, yatırımcılar için daha yüksek getirilerle sonuçlandı.)
19. The upturn in the construction industry has led to more job opportunities for construction workers. (İnşaat sektöründeki toparlanma, inşaat işçileri için daha fazla iş imkanı yarattı.)
20. The upturn in the hospitality industry has resulted in more hotels opening in the area. (Konaklama sektöründeki toparlanma, bölgede daha fazla otelin açılmasına neden oldu.)