Employer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Employer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Employer Nedir?

Employer, Türkçe karşılığı işveren olan kelime, bir işyerinde çalışanlarına iş imkanı sunan, ücret ödeyen kişi veya kurum olarak tanımlanır.

Örnek Cümleler:

  1. The employer is responsible for providing a safe work environment for their employees. (İşveren, çalışanları için güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktan sorumludur.)
  2. My employer offers a great benefits package, including health insurance and retirement plans. (İşverenim sağlık sigortası ve emeklilik planları dahil harika bir yan haklar paketi sunuyor.)
  3. I’m looking for a new job because my current employer doesn’t pay enough. (Mevcut işverenim yeterince ücret ödemediği için yeni bir iş arıyorum.)
  4. As an employer, it’s important to treat all employees fairly and equally. (İşveren olarak, tüm çalışanlara adil ve eşit davranmak önemlidir.)
  5. The employer must follow all applicable laws and regulations related to employment. (İşveren, istihdamla ilgili tüm ilgili yasalara ve düzenlemelere uymak zorundadır.)
  6. I received a job offer from a potential employer, but I’m still deciding whether to accept it. (Potansiyel bir işverenden bir iş teklifi aldım, ancak hala kabul etmeye karar veriyorum.)
  7. My employer is holding a company picnic next week to celebrate our recent success. (İşverenimiz, son başarımızı kutlamak için gelecek hafta bir şirket pikniği düzenliyor.)
  8. The employer conducted interviews with several candidates before making a hiring decision. (İşveren, işe alım kararı vermeden önce birkaç adayla mülakat yaptı.)
  9. I’m grateful for my employer’s support during a difficult time in my personal life. (Kişisel hayatımda zor bir dönemde işverenimin desteğinden çok memnun kaldım.)
  10. The employer is looking for someone with experience in sales and marketing for their new product line. (İşveren, yeni ürün yelpazesi için satış ve pazarlama deneyimi olan birini arıyor.)
  11. My employer offers flexible work hours, which allows me to balance my work and personal life. (İşverenim esnek çalışma saatleri sunuyor, bu da iş ve kişisel hayatımı

daha iyi dengelememe olanak sağlıyor.)
12. It’s important for the employer to provide clear job expectations and responsibilities to their employees. (İşverenin, çalışanlarına net iş beklentileri ve sorumlulukları sağlaması önemlidir.)

  1. The employer offered a bonus to employees who met their sales targets for the quarter. (İşveren, çeyrek satış hedeflerini karşılayan çalışanlara bir bonus teklif etti.)
  2. I had to fill out an application and submit my resume to my potential employer. (Potansiyel işverenime bir başvuru doldurup özgeçmişimi göndermem gerekti.)
  3. The employer hired a consultant to improve the company’s operations and increase efficiency. (İşveren, şirketin işleyişini ve verimliliğini artırmak için bir danışman kiraladı.)
  4. The employer values diversity and encourages employees from different backgrounds to apply. (İşveren, çeşitliliği değer verir ve farklı geçmişlere sahip çalışanların başvurmasını teşvik eder.)
  5. The employer has a strict policy against workplace harassment and takes all reports seriously. (İşveren, işyerindeki taciz konusunda sıkı bir politikaya sahiptir ve tüm raporları ciddiye alır.)
  6. The employer announced a new training program to help employees improve their skills and advance their careers. (İşveren, çalışanların becerilerini geliştirmelerine ve kariyerlerinde ilerlemelerine yardımcı olmak için yeni bir eğitim programı duyurdu.)
  7. The employer reviewed my performance and provided feedback on areas where I could improve. (İşveren, performansımı değerlendirdi ve geliştirebileceğim alanlarla ilgili geri bildirim sağladı.)
  8. My employer offered a promotion to a coworker who demonstrated exceptional leadership skills. (İşverenim, olağanüstü liderlik becerileri sergileyen bir iş arkadaşına terfi teklif etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.