Upside Down İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upside Down İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upside Down Nedir?

Upside Down, Türkçe karşılığı “ters çevrilmiş” olan bir İngilizce terimdir. Bu terim, nesnelerin, insanların veya herhangi bir şeyin normal konumunun tersine çevrilmesini ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. She hung upside down from the monkey bars. (O, maymun çubuklarından ters olarak asılı kaldı.)
2. The bat was hanging upside down from the ceiling. (Yarasa tavanın tersine asılıydı.)
3. The world looked upside down when I woke up from my nap. (Ben kestirmeden uyanınca dünya ters çevrilmiş gibi görünüyordu.)
4. She turned the painting upside down to get a better view. (Daha iyi bir görüş açısı elde etmek için tabloyu ters çevirdi.)
5. The boat capsized and was upside down in the water. (Tekne alabora oldu ve suyun üstünde ters duruyordu.)
6. He held his wine glass upside down to show it was empty. (Boş olduğunu göstermek için şarap kadehini ters tuttu.)
7. The baby was laughing as her father spun her upside down. (Babası onu ters çevirerek döndürdüğünde bebek gülmeye başladı.)
8. The text on the page was upside down and difficult to read. (Sayfadaki metin ters çevrilmişti ve okuması zordu.)
9. She looked at the world upside down through her legs. (O, bacakları arasından dünyaya ters çevrilmiş bir şekilde bakıyordu.)
10. He hung the picture frame upside down on the wall. (Resim çerçevesini duvara ters çevirdi.)
11. The acrobat walked upside down on the tightrope. (Havada cambaz ipte ters çevrilmiş yürüdü.)
12. She flipped the pancake upside down to cook the other side. (Diğer tarafı pişirmek için pancake’i ters çevirdi.)
13. The spider was hanging upside down from its web. (Örümcek ağının tersine asılıydı.)
14. The world looks different when you view it upside down. (Dünyaya ters çevirerek baktığında her şey farklı görünüyor.)
15. The gymnast performed an amazing upside-down trick on the balance beam. (Jimnastikçi denge kirişinde harika bir ters hareket yaptı.)
16. The cat was sleeping upside down with its paws in the air. (Kedi ayakları havada ters çevrilmiş bir şekilde uyuyordu.)
17. She turned the glass upside down and shook it to get the last drop out. (Son damlayı çıkarmak için bardağı ters çevirdi ve salladı.)
18. The upside-down pyramid was a symbol of power in ancient Egypt. (Ters çevrilmiş piramit eski Mısır’da bir güç sembolüydü.)
19. The world felt upside down after the unexpected news. (Beklenmedik haberden sonra dünya ters çevrilmiş

gibi hissetti.)
20. The snow globe was turned upside down and shaken to create a snowy scene. (Kar küresi ters çevrildi ve sallandı, karlı bir sahne yaratmak için.)