Uproar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uproar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uproar Nedir?

Uproar, şiddetli gürültü, kargaşa, karmaşa ve ayaklanma anlamlarına gelir. Bir olayın, durumun veya davranışın neden olduğu şiddetli tepkiyi ifade etmek için de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. The arrival of the rockstar caused an uproar among the fans. (Rock yıldızının gelişi hayranları arasında kargaşaya neden oldu.)
2. The decision to close the factory created an uproar among the workers. (Fabrikanın kapatılma kararı işçiler arasında ayaklanmaya neden oldu.)
3. The politician’s remarks caused an uproar among the opposition. (Politikacının açıklamaları muhalefet arasında bir karmaşa yarattı.)
4. The sudden cancellation of the concert led to an uproar among the ticket holders. (Konserin aniden iptali bilet sahipleri arasında bir kargaşaya neden oldu.)
5. The controversial movie sparked an uproar among the religious community. (Tartışmalı film dini topluluk arasında bir kargaşa yarattı.)
6. The introduction of the new law caused an uproar in the parliament. (Yeni yasa tasarısının sunumu parlamentoda bir kargaşa yarattı.)
7. The artist’s new exhibition caused an uproar among art critics. (Sanatçının yeni sergisi eleştirmenler arasında bir karmaşa yarattı.)
8. The video of the police brutality caused an uproar on social media. (Polis şiddeti videosu sosyal medyada bir kargaşaya neden oldu.)
9. The company’s decision to lay off employees caused an uproar among the unions. (Şirketin çalışanları işten çıkarma kararı sendikalar arasında bir ayaklanmaya neden oldu.)
10. The controversial book led to an uproar among the literary community. (Tartışmalı kitap edebi topluluk arasında bir karmaşa yarattı.)
11. The referee’s decision caused an uproar among the football fans. (Hakemin kararı futbol taraftarları arasında bir kargaşaya neden oldu.)
12. The teacher’s punishment led to an uproar among the parents. (Öğretmenin cezası veliler arasında bir ayaklanmaya neden oldu.)
13. The new traffic regulations caused an uproar among the drivers. (Yeni trafik düzenlemeleri sürücüler arasında bir karmaşa yarattı.)
14. The celebrity’s scandalous behavior caused an uproar in the tabloids. (Ünlünün skandal davranışı gazeteler arasında bir kargaşaya neden oldu.)
15. The price increase caused an uproar among the customers. (Fiyat artışı müşteriler arasında bir karmaşa yarattı.)
16. The controversial painting caused an uproar among the art collectors. (Tartışmalı tablo sanat koleksiyoncuları arasında bir ayaklanmaya neden oldu.)
17. The decision to demolish the historic building caused an upro

ar among the preservationists. (Tarihi binayı yıkma kararı koruma savunucuları arasında bir kargaşaya neden oldu.)
18. The politician’s scandal caused an uproar in the media. (Politikacının skandalı medyada bir karmaşa yarattı.)

19. The cancellation of the flight caused an uproar among the stranded passengers. (Uçuşun iptali mahsur kalan yolcular arasında bir ayaklanmaya neden oldu.)
20. The comedian’s controversial joke caused an uproar among the audience. (Komedyenin tartışmalı şakası izleyiciler arasında bir kargaşaya neden oldu.)