Unspool İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unspool İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unspool: Açmak, çözmek, çözmek için açmak, açmak için çözmek

1. I unspooled the tangled thread to use it for sewing. (Ben düğüm olmuş ipliği açarak dikiş için kullandım.)
2. She unspooled her hair from the tight bun. (O, sıkı topuzdan saçlarını açtı.)
3. The detective unspooled the mystery by piecing together the clues. ( Dedektif, ipuçlarını birleştirerek gizemi çözdü.)
4. He unspooled the garden hose to water the plants. (O, bahçe hortumunu açarak bitkileri suladı.)
5. The director unspooled the film reel to check for any defects. (Yönetmen, film rulosunu açarak herhangi bir kusur kontrol etti.)
6. I unspooled my thoughts to my therapist. (Düşüncelerimi terapistle paylaştım.)
7. She unspooled her emotions in her diary. (O, günlüğünde hislerini döktü.)
8. He unspooled the old cassette tape to listen to the song again. (O, eski kaset bandını açarak şarkıyı tekrar dinledi.)
9. The teacher unspooled the lesson plan for the week. (Öğretmen, haftalık ders planını açıkladı.)
10. She unspooled the woolen scarf to measure its length. (O, yün atkıyı açarak uzunluğunu ölçtü.)
11. He unspooled the audio cable to connect the speakers. (O, hoparlörleri bağlamak için ses kablosunu açtı.)
12. The journalist unspooled the conspiracy theory by interviewing witnesses. (Gazeteci, tanıkları görüşerek komplo teorisini açıkladı.)
13. She unspooled the tangled necklace to wear it with her outfit. (O, kıyafetiyle takmak için düğüm olmuş kolyeyi açtı.)
14. He unspooled the story of his life to his new friend. (O, hayat hikayesini yeni arkadaşına anlattı.)
15. The technician unspooled the electrical wire to fix the connection. (Teknisyen, bağlantıyı tamir etmek için elektrik kablosunu açtı.)
16. She unspooled the mystery of the missing ring by retracing her steps. (O, adımlarını geri takip ederek kaybolan yüzüğün gizemini çözdü.)
17. He unspooled the fishing line to cast his bait. (O, yemi atmak için olta ipini açtı.)
18. The scientist unspooled the DNA sequence to identify the genetic mutation. (Bilim adamı, genetik mutasyonu belirlemek için DNA dizisini açtı.)
19. She unspooled the audio recording to transcribe the speech. (O, konuşmanın transkripsiyonunu yapmak için ses kaydını açtı.)
20. He unspooled the filmstrip to display the images on the projector. (O, projeksiyonda görüntüleri göstermek

için film şeridini açtı.)