Unselfish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unselfish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unselfish Nedir?

Unselfish, Türkçe’de “kendini düşünmeyen, başkalarını düşünen” anlamına gelir. Bir insanın, sadece kendi çıkarlarını değil, başkalarının da çıkarlarını göz önünde bulundurarak hareket etmesini ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. She always puts others’ needs before her own. (O her zaman kendi ihtiyaçlarından önce başkalarının ihtiyaçlarını düşünür.)
  2. Being unselfish is an important trait in a leader. (Kendini düşünmeyen olmak, bir lider için önemli bir özelliktir.)
  3. He donated a large amount of money to the charity, showing his unselfishness. (O, hayırseverliğini göstererek hayır kurumuna büyük bir miktar para bağışladı.)
  4. Unselfishness is a quality that is highly valued in a friendship. (Arkadaşlıkta kendini düşünmeme, çok değer verilen bir özelliktir.)
  5. The unselfish act of the firefighters saved many lives. (İtfaiyecilerin kendilerini düşünmeyen davranışı birçok insanın hayatını kurtardı.)
  6. He gave up his seat on the bus to the elderly woman, showing his unselfish nature. (Yaşlı kadına kendi yerini vererek, kendini düşünmeyen doğasını gösterdi.)
  7. Unselfish behavior is contagious and can inspire others to do the same. (Kendini düşünmeyen davranış bulaşıcıdır ve başkalarını da aynısını yapmaya teşvik edebilir.)
  8. The unselfish teamwork of the basketball players led to their victory. (Basketbolcuların kendilerini düşünmeyen takım çalışması, zaferlerine yol açtı.)
  9. Her unselfishness towards her family is admirable. (Ailesine karşı olan kendini düşünmeme hali takdire şayan.)
  10. Unselfishness is not a sign of weakness, but rather a sign of strength. (Kendini düşünmeme, zayıflık değil, tam tersi bir güç işaretidir.)
  11. The unselfish love of a mother for her child is immeasurable. (Annenin çocuğuna karşı kendini düşünmeyen sevgisi ölçülemez.)
  12. He volunteered his time to help the homeless, demonstrating his unselfishness. (Evsizlere yardım etmek için zamanını gönüllü olarak vererek kendini düşünmeyenliğini gösterdi.)
  13. Unselfishness requires empathy and understanding towards others. (Kendini düşünmeme, başkalarına karşı empati ve anlayış gerektirir.)
  14. The unselfish act of the teacher inspired her students to be more giving. (Öğretmenin kendini düşünmeyen davranışı, öğrencilerini daha cömert olmaya teşvik etti.)
  15. Unselfishness is a key component

of a healthy relationship, both romantic and platonic. (Kendini düşünmeme, hem romantik hem de dostane bir ilişkinin sağlıklı bir bileşenidir.)
16. The unselfish sacrifice of the soldiers for their country is admirable. (Askerlerin vatanları için yaptığı kendini düşünmeyen fedakarlık takdire şayan.)

  1. Unselfishness can lead to a more fulfilling and satisfying life. (Kendini düşünmeme, daha tatmin edici ve doyurucu bir yaşama yol açabilir.)
  2. The unselfish act of forgiveness can bring about healing and closure. (Kendini düşünmeyen affetme davranışı, iyileşme ve kapanma getirebilir.)
  3. Unselfishness involves putting others’ happiness and well-being before one’s own desires. (Kendini düşünmeme, kendi isteklerinden önce başkalarının mutluluğu ve refahını düşünmekle ilgilidir.)
  4. The unselfishness of the community coming together to help those affected by the natural disaster was inspiring. (Doğal afetlerden etkilenenlere yardım etmek için toplanan toplumun kendini düşünmeyenliği ilham vericiydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.