Unnoticed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unnoticed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unnoticed Nedir?

Unnoticed, Türkçe’de “fark edilmemiş, görülmemiş” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She walked by unnoticed. (O fark edilmeden geçti.)
  2. The small typo went unnoticed by the editor. (Küçük yazım hatası editör tarafından fark edilmeden geçti.)
  3. The singer’s talent went unnoticed for years. (Şarkıcının yeteneği yıllarca fark edilmedi.)
  4. The teacher’s efforts often go unnoticed. (Öğretmenin çabaları sıklıkla fark edilmez.)
  5. The smell of gas had gone unnoticed until it was too late. (Gaz kokusu çok geç olana kadar fark edilmedi.)
  6. She was feeling unnoticed and unappreciated at work. (İş yerinde fark edilmediği ve takdir edilmediği hissediyordu.)
  7. The changes in the company went unnoticed by most employees. (Şirketteki değişiklikler çoğu çalışan tarafından fark edilmedi.)
  8. The bird went unnoticed until it started singing. (Kuş şarkı söylemeye başlayana kadar fark edilmedi.)
  9. He was trying hard not to go unnoticed during the meeting. (Toplantıda fark edilmemeye çalışıyordu.)
  10. The missing page in the report went unnoticed until the last minute. (Raporun eksik sayfası son dakikaya kadar fark edilmedi.)
  11. The cat crept through the grass unnoticed. (Kedi fark edilmeden çimenlerin arasından sızdı.)
  12. The subtle changes in her appearance went unnoticed by most people. (Görünümündeki ince değişiklikler çoğu insan tarafından fark edilmedi.)
  13. The security guard was fired for letting the thief go unnoticed. (Hırsızın fark edilmeden kaçmasına izin verdiği için güvenlik görevlisi kovuldu.)
  14. The sun set unnoticed as they talked for hours. (Saatlerce konuşurken güneş fark edilmeden battı.)
  15. The tiny details in the painting went unnoticed by many viewers. (Tablodaki küçük detaylar birçok izleyici tarafından fark edilmedi.)
  16. Her achievements often went unnoticed because she was quiet about them. (Başarıları sıklıkla fark edilmezdi çünkü onlar hakkında sessizdi.)
  17. The mistake in the math problem went unnoticed by the teacher. (Matematik problemi hataları öğretmen tarafından fark edilmeden kaldı.)
  18. The quality of the food went unnoticed because of the bad service. (Kötü hizmet nedeniyle yiyeceklerin kalitesi fark edilmedi.)
  19. The treasure was hidden in plain sight, unnoticed by everyone. (Hazine açık bir şekilde gizlenmişti ve kimse fark etmemişti.)
  20. The spider crawled across the ceiling unnoticed. (Örümcek tavana fark edilmeden tırmandı.)

Unnoticed İle İlgili İfadeler

Aşağıda, “unnoticed” kelimesi ile kullanabileceğiniz bazı yaygın ifadeler yer almaktadır:

  1. Go unnoticed: Fark edilmemek, görülmemek.
  2. Slip by unnoticed: Fark edilmeden kaymak.
  3. Remain unnoticed: Fark edilmemek, görülmemek.
  4. Pass unnoticed: Fark edilmeden geçmek.
  5. Unnoticed by anyone: Kimse tarafından fark edilmeden.
  6. Unnoticed to the naked eye: Çıplak gözle fark edilemeyen.
  7. Unnoticed and unappreciated: Fark edilmemiş ve takdir edilmemiş.
  8. Unnoticed details: Fark edilmemiş detaylar.
  9. Unnoticed changes: Fark edilmemiş değişiklikler.
  10. Unnoticed consequences: Fark edilmemiş sonuçlar.
  11. Unnoticed mistakes: Fark edilmemiş hatalar.
  12. Unnoticed potential: Fark edilmemiş potansiyel.
  13. Unnoticed opportunities: Fark edilmemiş fırsatlar.
  14. Unnoticed progress: Fark edilmemiş ilerleme.
  15. Unnoticed talents: Fark edilmemiş yetenekler.
  16. Unnoticed beauty: Fark edilmemiş güzellik.
  17. Unnoticed moments: Fark edilmemiş anlar.
  18. Unnoticed gestures: Fark edilmemiş jestler.
  19. Unnoticed kindness: Fark edilmemiş iyilik.
  20. Unnoticed acts: Fark edilmemiş eylemler.

Örnek Cümleler:

  1. Her hard work went unnoticed by her boss.
    (Onun zorlu çalışmaları patronu tarafından fark edilmedi.)

  2. The significance of her contributions went unnoticed for far too long.
    (Katkılarının önemi çok uzun süre fark edilmedi.)

  3. The small acts of kindness often go unnoticed in our busy lives.
    (Küçük iyilikler sıkı hayatlarımızda sıklıkla fark edilmez.)

  4. The true beauty of the landscape went unnoticed until the sun set.
    (Manzaranın gerçek güzelliği güneş batana kadar fark edilmedi.)

  5. The potential of the new technology went unnoticed by the company.
    (Yeni teknolojinin potansiyeli şirket tarafından fark edilmedi.)

  6. The subtle changes in her behavior went unnoticed by her friends.
    (Davranışındaki ince değişiklikler arkadaşları tarafından fark edilmedi.)

  7. The magnitude of the problem went unnoticed until it was too late.
    (Problemin büyüklüğü çok geç olana kadar fark edilmedi.)

  8. His generosity went unnoticed because he didn’t want any recognition.
    (Onun cömertliği herhangi bir tanınma istemediği için fark edilmedi.)

  9. The beauty of the painting went unnoticed by many because they didn’t take the time to look closely.
    (Çok yakından bakmadıkları için birçok kişi tablonun güzelliğini fark etmedi.)

  10. The good intentions behind her actions went unnoticed because of the negative

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.