Unlock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unlock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unlock kelimesi ve İngilizce cümle örnekleri

Unlock (fiil): Kilidi açmak veya engeli kaldırmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:

  1. I need to unlock the door to get inside. (İçeri girmek için kapıyı açmam gerekiyor.)
  2. She unlocked her phone to check the time. (Saat kontrol etmek için telefonunu kilidini açtı.)
  3. The key can unlock both doors. (Anahtar, her iki kapıyı da açabilir.)
  4. You have to solve the puzzle to unlock the next level. (Sonraki seviyeyi açmak için bulmacayı çözmeniz gerekiyor.)
  5. He forgot his password, so he couldn’t unlock his account. (Şifresini unuttuğu için hesabını açamadı.)
  6. The boss unlocked the potential of the team by providing proper training. (Patron, uygun eğitim sağlayarak takımın potansiyelini ortaya çıkardı.)
  7. They had to unlock the gate to let the trucks in. (Kamyonların içeri girmesi için kapıyı açmaları gerekiyordu.)
  8. The new feature will unlock more possibilities for users. (Yeni özellik, kullanıcılar için daha fazla olanak açacaktır.)
  9. Can you help me unlock this file? It’s password-protected. (Bu dosyayı açmama yardım edebilir misin? Şifre korumalı.)
  10. The code to unlock the safe was written on a piece of paper. (Kasayı açmak için yazılan kod bir kağıt parçası üzerindeydi.)
  11. He used a hairpin to unlock the handcuffs. (Kelepçeleri açmak için bir saç tokası kullandı.)
  12. The counselor helped her unlock the emotions she had been repressing. (Danışman, bastırdığı duygularını açığa çıkarmasına yardımcı oldu.)
  13. She couldn’t unlock the bicycle chain without the key. (Anahtar olmadan bisiklet zincirini açamadı.)
  14. The software requires a license key to unlock all the features. (Tüm özellikleri açmak için yazılım lisans anahtarı gerektirir.)
  15. The professor’s lecture helped the students unlock their creativity. (Profesörün dersi, öğrencilerin yaratıcılıklarını açığa çıkarmalarına yardımcı oldu.)
  16. The therapist helped her unlock the memories she had suppressed for years. (Terapist, yıllardır bastırdığı anıları açığa çıkarmasına yardımcı oldu.)
  17. The team had to unlock the door to get access to the laboratory. (Laboratuvara erişmek için takım kapıyı açmak zorunda kaldı.)
  18. She tried to unlock her potential by taking on new challenges. (Yeni zorluklarla karşılaşarak potansiyelini açığa çıkarmaya çalıştı.)
  19. The company’s growth strategy will unlock new opportunities for employees. (Şirketin büyüme strate
  1. The government is trying to unlock the potential of renewable energy sources. (Hükümet, yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelini açığa çıkarmaya çalışıyor.)

Türkçe karşılığı: Kilidi açmak, engeli kaldırmak

İngilizce örnek cümlelerde “unlock” kelimesi, bir kapı, telefon, dosya veya kasa gibi nesnelerin kilidini açmak anlamında kullanılmaktadır. Aynı zamanda, “unlock” kelimesi, bir bulmacayı veya seviyeyi tamamlamak gibi bir hedefe ulaşmak için gerekli olan şeyleri ortaya çıkarmak veya potansiyeli açığa çıkarmak anlamında da kullanılabilmektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.