Unfurl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Unfurl İle İlgili Cümleler
Unfurl, bir şeyin düzleşmesi veya açılması anlamına gelir.
- The flower unfurled its petals to catch the sun’s rays. (Çiçek, güneş ışınlarını yakalamak için yapraklarını açtı.)
- The scroll unfurled as the professor began to read. (Profesör okumaya başladığında, meşale açıldı.)
- The banner unfurled in the wind. (Bayrak rüzgarın etkisiyle açıldı.)
- The wings of the bird unfurled as it took off. (Kuşun kanatları kalkarken açıldı.)
- The leaves of the tree unfurled after the rain stopped. (Yağmur durduktan sonra ağacın yaprakları açıldı.)
- She unfurled the map to get a better idea of where they were. (Nerede oldukları hakkında daha iyi bir fikir edinmek için haritayı açtı.)
- The flag unfurled slowly as it was hoisted up the flagpole. (Bayrak direğe çıkartılırken yavaşça açıldı.)
- The sail unfurled as the boat caught the wind. (Tekne rüzgarı yakaladığında yelken açıldı.)
- The ribbon unfurled from the present. (Hediyeden kurdele açıldı.)
- The flower unfurled its bud to reveal its beauty. (Çiçek tomurcuğunu açarak güzelliğini gösterdi.)
- The flag unfurled in all its glory. (Bayrak tüm ihtişamıyla açıldı.)
- The petals unfurled slowly, revealing the hidden beauty of the flower. (Yapraklar yavaşça açılarak, çiçeğin gizli güzelliğini ortaya çıkardı.)
- She unfurled the umbrella to shield herself from the rain. (Yağmurdan kendisini korumak için şemsiyeyi açtı.)
- The document unfurled on the desk, revealing its contents. (Belge masanın üstünde açıldı ve içeriğini ortaya çıkardı.)
- The painting unfurled on the canvas, capturing the artist’s vision. (Tablo tuval üzerinde açıldı ve sanatçının vizyonunu yakaladı.)
- The banner unfurled at the top of the stadium, signaling the start of the game. (Stadyumun tepesinde bayrak açıldı ve oyunun başlangıcını işaret etti.)
- The scroll unfurled to reveal the ancient text. (Antik metni ortaya çıkarmak için meşale açıldı.)
- The parachute unfurled as the skydiver jumped out of the plane. (Hava atlayıcısı uçaktan atladığında paraşüt açıldı.)
- The flower unfurled its delicate petals in the morning light. (Çiçek sabah ışığında narin yapraklarını açtı.)
- The flag unfurled proudly, representing the
nation at the international ceremony. (Bayrak ulusun uluslararası törende temsil edilmesiyle gururla açıldı.)
Hemen Yorum Yaz