Unfortunate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unfortunate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unfortunate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unfortunate, “talihsiz, şanssız” gibi anlamlara gelir. Bu kelime, bir olayın veya durumun olumsuz sonuçlarına işaret etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. It was unfortunate that I missed the train. (Treni kaçırdığım talihsizdi.)
  2. He had an unfortunate accident on his way to work. (İşe giderken talihsiz bir kaza geçirdi.)
  3. The company had to make some unfortunate cutbacks. (Şirket, bazı talihsiz kesintiler yapmak zorunda kaldı.)
  4. She was born into unfortunate circumstances. (O, talihsiz koşullarda doğdu.)
  5. It’s unfortunate that the weather is so bad today. (Bugün hava çok kötü, şanssızlık.)
  6. He made an unfortunate choice in his career. (Kariyerinde talihsiz bir seçim yaptı.)
  7. The team suffered an unfortunate defeat in the final game. (Takım, final maçında talihsiz bir yenilgi aldı.)
  8. She had the unfortunate experience of being robbed. (O, soyulma talihsizliği yaşadı.)
  9. It was unfortunate that the concert was cancelled. (Konserin iptal edilmesi talihsizdi.)
  10. The car broke down at an unfortunate time. (Araba, talihsiz bir zamanda bozuldu.)
  11. He was caught in the rain without an umbrella, which was unfortunate. (O, şemsiye olmadan yağmurda yakalandı, talihsizlik.)
  12. The project was delayed due to some unfortunate circumstances. (Proje, bazı talihsiz durumlar nedeniyle gecikti.)
  13. The accident caused some unfortunate injuries. (Kaza, bazı talihsiz yaralanmalara neden oldu.)
  14. The decision had some unfortunate consequences. (Kararın bazı talihsiz sonuçları oldu.)
  15. The family suffered an unfortunate loss. (Aile, talihsiz bir kayıp yaşadı.)
  16. It was unfortunate that they couldn’t attend the wedding. (Düğüne katılamamaları talihsizdi.)
  17. The project had an unfortunate ending. (Projenin talihsiz bir sonu oldu.)
  18. The company faced some unfortunate legal issues. (Şirket, bazı talihsiz yasal sorunlarla karşılaştı.)
  19. She had the unfortunate luck of getting sick during her vacation. (O, tatilinde hastalanmak talihsizliği yaşadı.)
  20. It was unfortunate that the restaurant was closed when they arrived. (Restoranın varışlarında kapalı olması talihsizdi.)

Bu örnek cümlelerde, “unfortunate” kelimesi çeşitli durum ve olaylarda kullanılmıştır. Bu durumlar arasında, ulaşım, hava durumu, kariyer, sağlık, aile, proje, kararlar, yasal sorunlar gibi konular yer alır.

Unfortunate kelimesi, olumsuz bir duruma veya olaya işaret ettiği için kullanıldığı cümlelerde, cümlenin tonu genellikle üzüntü, hayal kırıklığı veya şaşkınlık gibi hisler yansıtır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.