Unflagging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unflagging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unflagging Nedir?

Unflagging, “yılmadan devam eden, usanmadan sürdüren” anlamına gelir.

  1. Despite the difficulties, she showed unflagging determination to succeed. (Zorluklara rağmen, başarılı olmak için yılmayan bir kararlılık gösterdi.)
  2. His unflagging enthusiasm for music never wanes. (Müzik için usanmadan süren coşkusu hiç azalmaz.)
  3. She worked with unflagging energy to finish the project before the deadline. (Projenin tamamlanması için son tarihten önce yılmadan çalıştı.)
  4. His unflagging loyalty to his team earned him great respect. (Takımına olan yılmayan sadakati ona büyük saygı kazandırdı.)
  5. The unflagging support of her family helped her overcome the challenges. (Ailesinin yılmayan desteği zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı oldu.)
  6. Despite the long hours, his unflagging commitment to his job never wavers. (Uzun saatlere rağmen, işine olan yılmayan bağlılığı asla sarsılmaz.)
  7. Her unflagging optimism in the face of adversity was an inspiration to those around her. (Zorluklar karşısında yılmayan iyimserliği, etrafındakilere ilham kaynağı oldu.)
  8. The team’s unflagging efforts to improve their performance paid off in the end. (Performanslarını iyileştirmek için yılmayan takımın çabaları sonunda ödüllendirildi.)
  9. His unflagging honesty earned him the trust of his colleagues. (Yılmayan dürüstlüğü, meslektaşlarının güvenini kazandırdı.)
  10. Despite the setbacks, the team’s unflagging determination to win never faltered. (Zorluklara rağmen, takımın kazanma konusundaki yılmayan kararlılığı asla zayıflamadı.)
  11. Her unflagging pursuit of knowledge led her to become an expert in her field. (Bilgiyi arayışındaki yılmayan tutkusu, alanında uzman olmasına yol açtı.)
  12. The company’s unflagging commitment to customer satisfaction is what sets it apart from its competitors. (Müşteri memnuniyetine olan yılmayan bağlılığı, şirketi rakiplerinden ayıran şeydir.)
  13. Despite the criticism, his unflagging belief in himself kept him going. (Eleştirilere rağmen, kendine olan yılmayan inancı onu devam ettirdi.)
  14. The team’s unflagging teamwork and cooperation were key to their success. (Takımın yılmayan işbirliği ve işbirliği, başarılarının anahtarıydı.)
  15. Despite the challenges, the organization’s unflagging dedication to its mission never wavered. (Zorluklara rağmen, organizasyonun misyonuna olan yılmayan bağlılığı asla sarsılmadı.)
  16. Her unflagging perseverance in the face

of obstacles earned her the admiration of her peers. (Engellerle karşılaştığında yılmadan sürdürdüğü mücadelesi, akranlarının hayranlığını kazandı.)
17. Despite the long journey, his unflagging determination to reach his destination kept him going. (Uzun yolculuğa rağmen, hedefine ulaşma konusundaki yılmayan kararlılığı onu devam ettirdi.)

  1. The company’s unflagging pursuit of innovation has led to many groundbreaking discoveries. (Şirketin yenilik arayışındaki yılmayan çabaları, birçok çığır açan keşfe yol açtı.)
  2. Despite the criticism, her unflagging dedication to her art never wavered. (Eleştirilere rağmen, sanatına olan yılmayan bağlılığı asla sarsılmadı.)
  3. His unflagging kindness towards others earned him the respect and admiration of those around him. (Başkalarına karşı olan yılmayan iyiliği, etrafındakilerin saygısını ve hayranlığını kazandırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.