Unfetter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unfetter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unfetter (Türkçe Anlamı: Zincirden Kurtarmak)

Unfetter kelimesi, birinin veya bir şeyin zincirden, kısıtlamalardan veya engellerden kurtarılmasını ifade eder. İşte unfetter kelimesinin örnek cümleleri:

  1. I need to unfetter myself from the burdens of my past. (Geçmişimin yükünden kendimi kurtarmam gerekiyor.)
  2. The company needs to unfetter itself from outdated technology. (Şirket, eski teknolojiden kendini kurtarmalı.)
  3. She unfettered her creativity and produced a beautiful piece of art. (Yaratıcılığından kendini kurtardı ve güzel bir sanat eseri ortaya çıkardı.)
  4. We must unfetter ourselves from limiting beliefs. (Sınırlayıcı inançlardan kendimizi kurtarmalıyız.)
  5. The athlete unfettered himself from his injury and won the race. (Sakatlığından kendini kurtardı ve yarışı kazandı.)
  6. She felt unfettered after quitting her job. (İşinden ayrıldıktan sonra kendini özgür hissetti.)
  7. The government needs to unfetter the economy by removing unnecessary regulations. (Hükümet, gereksiz düzenlemeleri kaldırarak ekonomiyi özgürleştirmelidir.)
  8. The musician unfettered his creativity and wrote a beautiful song. (Müzisyen, yaratıcılığından kendini kurtardı ve güzel bir şarkı yazdı.)
  9. He needs to unfetter himself from his addiction. (Bağımlılığından kendini kurtarması gerekiyor.)
  10. The team needs to unfetter itself from the pressure to win. (Takım, kazanma baskısından kendini kurtarmalı.)
  11. The company needs to unfetter its employees and allow them to be more creative. (Şirket, çalışanlarını özgür bırakmalı ve daha yaratıcı olmalarına izin vermeli.)
  12. She finally unfettered herself from her abusive relationship. (Nihayet kötüye kullanılan ilişkisinden kendini kurtardı.)
  13. The artist unfettered his imagination and created a masterpiece. (Sanatçı, hayal gücünden kendini kurtardı ve başyapıt yarattı.)
  14. The government needs to unfetter the media and allow for more freedom of speech. (Hükümet, medyayı özgürleştirmeli ve daha fazla ifade özgürlüğüne izin vermeli.)
  15. The company needs to unfetter its marketing strategy and try new approaches. (Şirket, pazarlama stratejisinden kendini kurtarmalı ve yeni yaklaşımlar denemelidir.)
  16. She unfettered her emotions and finally allowed herself to cry. (Duygularından kendini kurtardı ve sonunda ağlamasına izin verdi.)
  17. The country needs to unfetter itself from the chains of corruption. (Ülke, yolsuzluk zincirlerinden kend

ini kurtarmalı.)
18. The student needs to unfetter his mind and be open to new ideas. (Öğrenci, zihninden kendini kurtarmalı ve yeni fikirlere açık olmalıdır.)

  1. The company needs to unfetter its employees and allow for more flexibility in their work schedules. (Şirket, çalışanlarını özgür bırakmalı ve iş programlarında daha fazla esneklik sağlamalıdır.)
  2. The politician needs to unfetter himself from the influence of lobbyists and work for the people. (Politikacı, lobilerin etkisinden kendini kurtarmalı ve halkın çıkarları için çalışmalıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.