Undulation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undulation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undulation Nedir?


Undulation, dalgasız hareketlerin ritmik tekrarlarından oluşan dalgalı bir hareket şeklidir. Genellikle su yüzeyindeki dalgalanmalar, kıvrılan bir yılanın hareketleri veya insan vücudunun bazı kas gruplarının hareketleri gibi doğal hareketlerde görülür.

Örnek Cümleler:


1. The ocean undulates gently as the sun sets. (Okyanus güneş batarken nazikçe dalgalanır.)
2. The undulation of the snake’s body mesmerized the audience. (Yılanın vücudundaki kıvrılmalar seyircileri hipnotize etti.)
3. Her undulating dance moves were captivating. (O’nun dalgalı dans hareketleri büyüleyiciydi.)
4. The undulation of the sand dunes was like a desert ocean. (Kum tepelerinin dalgalanması çöl okyanusu gibi görünüyordu.)
5. The undulating landscape was a sight to behold. (Dalgalı arazi görmeye değerdi.)
6. The undulating ride on the rollercoaster was thrilling. (Rollercoaster’da dalgalı yolculuk heyecan vericiydi.)
7. The undulation of her voice gave the song an ethereal quality. (Sesinin dalgalanması şarkıya mistik bir kalite verdi.)
8. The undulating rhythm of the music made everyone want to dance. (Müziğin dalgalı ritmi herkesi dans etmek istetti.)
9. The undulation of the sails caught the wind and propelled the boat forward. (Yelkenlerin dalgalanması rüzgarı yakaladı ve tekneyi ileri taşıdı.)
10. The undulating hills provided a challenging hike for the group. (Dalgalı tepeler grup için zorlu bir yürüyüş sağladı.)
11. The undulating clouds in the sky looked like giant waves. (Gökyüzündeki dalgalı bulutlar dev dalgalar gibi görünüyordu.)
12. The undulating motion of the swing was soothing. (Salıncakta dalgalanma hareketi yatıştırıcıydı.)
13. The undulation of her body was mesmerizing in the pole dance. (Pilates dansındaki vücudunun dalgalanması büyüleyiciydi.)
14. The undulating melody of the song was beautiful. (Şarkının dalgalı melodisi güzeldi.)
15. The undulating waves of the wheat field looked like a golden sea. (Buğday tarlasındaki dalgalı dalgalar altın bir denize benziyordu.)
16. The undulation of the ground during the earthquake was terrifying. (Deprem sırasında yerin dalgalanması korkunçtu.)
17. The undulating motion of the flag in the wind was patriotic. (Bayrağın rüzgarla dalgalanması milliyetçilik hissi uyandırdı.)
18. The undulating movements of the jellyfish in the aquarium were mesmerizing. (Akvaryumdaki denizanalarının dalgalanma hareketleri büyüleyiciydi

  1. The undulating pattern of the zebra’s stripes provided camouflage in the grasslands. (Zebra’nın çizgilerinin dalgalı deseni, çayırlıkta kamuflaj sağladı.)
  2. The undulating shape of the river was breathtaking from above. (Nehrin dalgalı şekli yukarıdan nefes kesiciydi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. okyanus
  2. yılanın vücudundaki kıvrılmalar
  3. dans hareketleri
  4. kum tepelerinin dalgalanması
  5. dalgalı arazi
  6. rollercoaster’da dalgalı yolculuk
  7. sesinin dalgalanması
  8. müziğin dalgalı ritmi
  9. yelkenlerin dalgalanması
  10. dalgalı tepeler
  11. gökyüzündeki dalgalı bulutlar
  12. salıncakta dalgalanma hareketi
  13. pilates dansındaki vücudunun dalgalanması
  14. şarkının dalgalı melodisi
  15. buğday tarlasındaki dalgalı dalgalar
  16. depremin sırasında yerin dalgalanması
  17. bayrağın rüzgarla dalgalanması
  18. akvaryumdaki denizanalarının dalgalanma hareketleri
  19. zebra’nın çizgilerinin dalgalı deseni
  20. nehrin dalgalı şekli

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.