Undoing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undoing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undoing Nedir?

Undoing, bir işlemin geri alınması ya da iptal edilmesi anlamına gelir. Yani, yapılan bir şeyin eski haline dönüştürülmesi işlemidir.

Örnek cümleler:

1. I accidentally deleted the important file, but luckily I could undo it. (Ben yanlışlıkla önemli bir dosyayı sildim ama neyse ki geri alabildim.)
2. She regretted her decision and wanted to undo it. (O, kararından pişman oldu ve onu geri almak istedi.)
3. The company’s reputation was damaged, and they tried to undo the harm they had caused. (Şirketin itibarı zarar gördü ve verdikleri zararı geri almak için uğraştılar.)
4. He had to undo the knot because it was too tight. (Çok sıkı olduğu için düğümü geri almak zorunda kaldı.)
5. The painter didn’t like the result and decided to undo his work. (Resimden memnun kalmayan ressam işini geri almayı kararlaştırdı.)
6. She accidentally typed the wrong name and quickly clicked undo. (Yanlış adı yazarak hızlıca geri alma tuşuna bastı.)
7. The government is trying to undo the damage caused by the previous administration. (Hükümet, önceki yönetimin neden olduğu hasarı geri almayı deniyor.)
8. He realized his mistake and wanted to undo the harm he had caused. (Hatayı fark etti ve neden olduğu zararı geri almak istedi.)
9. She couldn’t undo the damage she had caused, and she felt guilty. (Yarattığı zararı geri alamadı ve suçlu hissetti.)
10. The software has a great feature that allows you to undo the changes you made. (Yaptığınız değişiklikleri geri almanıza izin veren harika bir özellik.)
11. She tried to undo the mistake, but it was too late. (Hatasını geri almaya çalıştı ama çok geçti.)
12. The mechanic had to undo the repair he had done because he had made a mistake. (Mekanik, yaptığı onarımı geri almak zorunda kaldı çünkü bir hata yapmıştı.)
13. The designer had to undo the changes because the client didn’t like them. (Tasarımcı, müşterinin beğenmediği değişiklikleri geri almaya karar verdi.)
14. The athlete had to undo the damage caused by years of neglecting his health. (Sporcu, sağlığına yıllarca önem vermediği nedenle yarattığı hasarı geri almaya çalıştı.)
15. He pressed undo when he realized he had made a typo. (Yazım hatası yaptığını fark edince geri alma tuşuna bastı.)
16. The teacher asked the student to undo his mistake and try again. (Öğretmen öğrencisine hatasını geri almasını ve tekrar denemesini söyledi.)
17. She wished she could undo the things she had said to her friend.

18. The lawyer had to undo the settlement because of new evidence that came to light. (Avukat, ortaya çıkan yeni kanıtlar nedeniyle anlaşmayı geri almaya karar verdi.)
19. The undo button is a lifesaver for those who make mistakes frequently. (Gerçekleştirdikleri hataların sık sık farkında olanlar için geri alma tuşu kurtarıcıdır.)
20. She tried to undo the damage caused by her words, but the damage was already done. (Sözleri nedeniyle yarattığı hasarı geri almaya çalıştı ama hasar zaten meydana gelmişti.)

(Türkçe karşılıklarını parantez içinde yazdık)