Undertaking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undertaking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undertaking

Undertaking, “girişim” veya “söz verilen iş” anlamına gelir. Ayrıca, “cesaret” veya “kararlılık” anlamında da kullanılabilir.

Örnek cümleler:

  1. I have taken on a new undertaking to improve my public speaking skills. (Yeni bir girişimde bulundum ve kamusal konuşma becerilerimi geliştirmeye karar verdim.)
  2. The company made an undertaking to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltma sözü verdi.)
  3. He showed great undertaking when he decided to climb Mount Everest. (Everest Dağı’na tırmanmaya karar verdiğinde büyük bir cesaret gösterdi.)
  4. My friend’s undertaking to quit smoking has been successful so far. (Arkadaşımın sigarayı bırakma kararı şimdiye kadar başarılı oldu.)
  5. The undertaking to build a new hospital has been delayed due to funding issues. (Yeni bir hastane yapma sözü, finansman sorunları nedeniyle gecikti.)
  6. She made an undertaking to finish the project on time. (Proje zamanında bitirme sözü verdi.)
  7. Undertakings like this require a lot of planning and preparation. (Böyle girişimler, çok planlama ve hazırlık gerektirir.)
  8. The company’s undertaking to hire more women in leadership positions is a step in the right direction. (Şirketin liderlik pozisyonlarında daha fazla kadın işe almayı taahhüt etmesi doğru bir adımdır.)
  9. We need someone with the skills and undertaking to lead this project. (Bu proje için liderlik etme becerilerine ve cesaretine sahip biri gerekiyor.)
  10. Undertaking a new business venture is always risky, but it can also be very rewarding. (Yeni bir iş girişiminde bulunmak her zaman risklidir, ancak aynı zamanda çok ödüllendirici de olabilir.)
  11. The government has undertaken a major overhaul of the education system. (Hükümet, eğitim sistemini büyük ölçüde yeniden düzenlemeyi üstlendi.)
  12. She showed great undertaking when she decided to start her own business. (Kendi işini kurmaya karar verdiğinde büyük bir cesaret gösterdi.)
  13. Undertaking a new hobby can be a great way to relieve stress. (Yeni bir hobinin üstlenilmesi, stresi azaltmanın harika bir yol olabilir.)
  14. The company’s undertaking to reduce waste has led to significant cost savings. (Atık azaltma taahhüdü, önemli maliyet tasarruflarına yol açtı.)
  15. Undertaking a new project can be daunting, but it’s important to take risks and try new things. (Yeni bir projenin üstlenilmesi korkutucu olabilir, ancak risk almaya ve yeni şeyler denemeye önemlidir.)
  16. The undertaking to clean up the river has been a long and difficult process. (Nehri temizlemek için yapılan girişim, uzun ve zor
  1. Undertaking a fitness program requires commitment and dedication. (Fitness programı üstlenmek, kararlılık ve özveri gerektirir.)
  2. The company’s undertaking to provide better customer service has resulted in higher customer satisfaction ratings. (Daha iyi müşteri hizmeti sağlama sözü, daha yüksek müşteri memnuniyeti puanlarına yol açtı.)
  3. Undertaking a DIY home renovation project can save you money, but it also requires a lot of time and effort. (Evde DIY tadilat projesi üstlenmek size para kazandırabilir, ancak aynı zamanda çok zaman ve çaba gerektirir.)
  4. The student’s undertaking to improve her grades paid off when she received a scholarship to attend college. (Öğrencinin notlarını düzeltme taahhüdü, kolejde okumak için bir burs kazandığında kendisini ödüllendirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.