Uncongenial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncongenial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uncongenial İle İlgili Cümleler

Uncongenial kelimesi Türkçede “uyumsuz” anlamına gelir. Bu kelime ile ilgili örnek cümleler şöyledir:

  1. She found the job uncongenial and left after only a week. (İşini uyumsuz buldu ve sadece bir hafta sonra ayrıldı.)
  2. The company’s culture was uncongenial to her. (Şirket kültürü ona uyumsuzdu.)
  3. His uncongenial personality made it difficult for him to make friends. (Uyumsuz kişiliği arkadaş edinmesini zorlaştırdı.)
  4. The uncongenial atmosphere of the party made her feel uncomfortable. (Partinin uyumsuz atmosferi onu rahatsız etti.)
  5. She found the city to be uncongenial to her taste. (Şehrin tadı ona uyumsuz geldi.)
  6. His uncongenial behavior towards his colleagues caused tension in the workplace. (Meslektaşlarına karşı uyumsuz davranışları iş yerinde gerginliğe sebep oldu.)
  7. The uncongenial weather ruined their vacation. (Uyumsuz hava tatillerini mahvetti.)
  8. The uncongenial relationship between the two countries led to a trade war. (İki ülke arasındaki uyumsuz ilişkiler bir ticaret savaşına yol açtı.)
  9. She found the book to be uncongenial to her interests. (Kitap onun ilgi alanlarına uyumsuzdu.)
  10. The uncongenial work environment led to high turnover rates. (Uyumsuz çalışma ortamı yüksek devir hızına neden oldu.)
  11. His uncongenial comments caused offense. (Uyumsuz yorumları hakaret içeriyordu.)
  12. The uncongenial political climate made it difficult to pass legislation. (Uyumsuz politik ortam yasama faaliyetlerini zorlaştırdı.)
  13. Her uncongenial personality made it hard to work with her. (Uyumsuz kişiliği onunla çalışmayı zorlaştırdı.)
  14. The uncongenial music at the party gave her a headache. (Partideki uyumsuz müzik ona baş ağrısı verdi.)
  15. The uncongenial colors in the room clashed with each other. (Odadaki uyumsuz renkler birbirleriyle çelişti.)
  16. His uncongenial attitude towards customers caused a decrease in sales. (Müşterilere karşı uyumsuz tutumu satışlarda bir azalmaya neden oldu.)
  17. The uncongenial food at the restaurant disappointed her. (Restorandaki uyumsuz yemekleri onu hayal kırıklığına uğrattı.)
  18. His uncongenial tone of voice made her feel defensive. (Ses tonu uyumsuzdu ve onu savunmaya geçirdi.)
  19. The uncongenial smell of the room made her nauseous. (Odanın uyumsuz kokusu onu bulantılı yaptı.)
  20. The uncongenial traffic made her late for her appointment. (Uyumsuz trafik randevusuna geç kalmasına seb

p oldu.)

Uncongenial kelimesi, bir kişi, ortam, durum veya nesne gibi birçok farklı şey için kullanılabilir. Bu kelime, uyumsuzluk, zıtlık veya tutarsızlık hissi yaratan herhangi bir şeyi ifade etmek için kullanılır. Özellikle bir kişinin uyumsuzluğunu veya uyumsuz davranışlarını ifade etmek için sıkça kullanılır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.