Unbearable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbearable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unbearable

Unbearable, Türkçe’de “dayanılmaz” anlamına gelir. Bir şeyin çok ağır veya çekilmez olması durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The heat was unbearable today. (Bugün hava çok sıcaktı, dayanılmazdı.)
  2. The pain in my stomach is becoming unbearable. (Karnımdaki ağrı dayanılmaz hale geliyor.)
  3. The noise from the construction site was unbearable. (İnşaat alanındaki gürültü dayanılmazdı.)
  4. The smell in the room was unbearable. (Odadaki koku dayanılmazdı.)
  5. The pressure to succeed was unbearable. (Başarılı olma baskısı dayanılmazdı.)
  6. The loneliness she felt was unbearable. (Hisssettiği yalnızlık dayanılmazdı.)
  7. The sadness in his voice was unbearable. (Sesindeki üzüntü dayanılmazdı.)
  8. The guilt he felt was unbearable. (Hisssettiği suçluluk duygusu dayanılmazdı.)
  9. The suspense was unbearable as we waited for the test results. (Test sonuçlarını beklerken yaşadığımız gerilim dayanılmazdı.)
  10. The boredom on the long flight was unbearable. (Uzun uçuşta yaşadığımız sıkıntı dayanılmazdı.)
  11. The grief they felt after their loss was unbearable. (Kayıplarından sonra hissettikleri acı dayanılmazdı.)
  12. The fear of heights was unbearable for her. (Yükseklik korkusu onun için dayanılmazdı.)
  13. The workload was unbearable during the busy season. (Yoğun sezon boyunca iş yükü dayanılmazdı.)
  14. The pressure to conform to society’s expectations was unbearable. (Toplumun beklentilerine uyma baskısı dayanılmazdı.)
  15. The pain in her broken heart was unbearable. (Kırık kalbiyle yaşadığı acı dayanılmazdı.)
  16. The hunger he felt after days without food was unbearable. (Yemeksiz geçirdiği günler sonrası yaşadığı açlık dayanılmazdı.)
  17. The anxiety before a big presentation was unbearable. (Büyük bir sunum öncesi yaşanan endişe dayanılmazdı.)
  18. The disappointment in his eyes was unbearable. (Gözlerindeki hayal kırıklığı dayanılmazdı.)
  19. The regret she felt was unbearable after making a big mistake. (Büyük bir hatadan sonra hissettiği pişmanlık dayanılmazdı.)
  20. The stress of the job was unbearable and led to burnout. (İş stresi dayanılmazdı ve tükenmişliğe yol açtı.)
  1. The pain from the injury was unbearable, and he had to be rushed to the hospital. (Yaralanmadan kaynaklı acı dayanılmazdı, ve hemen hastaneye götürülmeliydi.)
  2. The grief over the loss of her pet was unbearable, and she couldn’t stop crying. (Evcil hayvanının kaybından dolayı hissettiği acı dayanılmazdı ve ağlamaya devam ediyordu.)
  3. The thought of losing her child was unbearable, and she couldn’t shake the feeling of fear. (Çocuğunu kaybetme düşüncesi dayanılmazdı ve korku hissi onu bırakmıyordu.)
  4. The pain of childbirth was unbearable, but the joy of holding her newborn made it worth it. (Doğum sancısı dayanılmazdı ama yeni doğan bebeğini kucaklamak ona değer verdi.)
  5. The guilt of betraying her friend was unbearable, and she had to come clean. (Arkadaşını ihanet etme suçluluğu dayanılmazdı, ve itiraf etmek zorunda kaldı.)
  6. The sadness of losing a loved one was unbearable, and it took her months to start feeling better. (Sevilen birinin kaybıyla hissettiği üzüntü dayanılmazdı, ve iyileşmek için aylar geçmesi gerekti.)
  7. The stress of studying for exams was unbearable, and she needed a break. (Sınavlara hazırlanmanın yarattığı stres dayanılmazdı, ve bir mola yapması gerekiyordu.)
  8. The discomfort of being in a crowded room was unbearable, and she had to leave. (Kalabalık bir odada olmanın yarattığı rahatsızlık dayanılmazdı, ve gitmek zorunda kaldı.)
  9. The guilt of not being able to save her friend’s life was unbearable, and she had to seek therapy. (Arkadaşının hayatını kurtaramamaktan kaynaklı suçluluğu dayanılmazdı, ve terapiye başvurdu.)
  10. The pain of the breakup was unbearable, and she couldn’t stop thinking about her ex. (Ayrılık acısı dayanılmazdı, ve eski sevgilisini düşünmekten vazgeçemiyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.