Determinedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Determinedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Determinedly

Determinedly kelimesi “kararlı bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelime, bir hedefe veya amaçlara ulaşmak için çok istekli, kararlı ve azimli olma durumunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. She determinedly pursued her dream of becoming a doctor. (O, doktor olma hayalini kararlı bir şekilde takip etti.)
  2. The team worked determinedly to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmak için kararlı bir şekilde çalıştı.)
  3. Despite facing many obstacles, he continued determinedly on his path. (Birçok engelle karşı karşıya kalsa da, o kararlı bir şekilde yoluna devam etti.)
  4. She looked at the challenge determinedly and refused to give up. (O, zorluğa kararlı bir şekilde baktı ve pes etmeyi reddetti.)
  5. He spoke determinedly, his voice unwavering. (Sesinde titreme olmayan bir şekilde kararlı bir şekilde konuştu.)
  6. She walked determinedly towards the finish line. (Bitiş çizgisine kararlı bir şekilde yürüdü.)
  7. The soldier fought determinedly to defend his country. (Asker, ülkesini savunmak için kararlı bir şekilde savaştı.)
  8. She approached the interview determinedly, confident in her abilities. (Yeteneklerine güvenen bir şekilde, röportaja kararlı bir şekilde yaklaştı.)
  9. He tackled the project determinedly, putting in long hours to complete it. (Proje ile kararlı bir şekilde uğraşarak, tamamlamak için uzun saatler harcadı.)
  10. She refused to be defeated, determinedly fighting back against her critics. (Eleştirmenlerine karşı kararlı bir şekilde savaşarak, yenilmeyi reddetti.)
  11. He walked determinedly past the protesters, ignoring their shouts. (Protestocuların bağırışlarına aldırmadan kararlı bir şekilde yürüdü.)
  12. The athlete trained determinedly every day to improve her performance. (Sporcu, performansını artırmak için her gün kararlı bir şekilde antrenman yaptı.)
  13. She approached the challenge determinedly, ready to face whatever came her way. (Karşılaşacağı her şeye hazırlıklı olarak, zorluğa kararlı bir şekilde yaklaştı.)
  14. He studied determinedly for the exam, determined to get a good grade. (Sınav için kararlı bir şekilde çalışarak, iyi bir not almaya kararlıydı.)
  15. The team worked determinedly together, each member contributing their best efforts. (Takım, her üyenin en iyi çabasını gösterdiği kararlı bir şekilde birlikte çalıştı.)
  16. She faced the challenge determinedly, refusing to back down. (Geri adım atmayı reddederek, zorluğa kararlı bir şekilde karşılaştı.)
  17. He pursued his dream determinedly, even when others doubted him. (Diğerleri ona şüpheyle bakarken bile hayalini kar

arlı bir şekilde takip etti.)
18. She tackled the difficult task determinedly, not allowing herself to be discouraged. (Kendini yıldırmadan zorlu görevle kararlı bir şekilde uğraştı.)

  1. He faced the challenge head-on, determinedly pushing through the difficulties. (Zorlukların üstesinden kararlı bir şekilde gelerek, zorluğa doğrudan karşılaştı.)
  2. She approached the situation determinedly, ready to take action and make a change. (Duruma müdahale etmeye ve değişiklik yapmaya kararlı bir şekilde yaklaştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.