Unabated İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unabated İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unabated: Türkçe anlamı “azalmadan, durmadan, kesintisiz olarak devam etmek” olan bir sıfat.

1. The storm continued unabated throughout the night. (Fırtına tüm gece boyunca durmadan devam etti.)
2. The company’s growth has continued unabated for the past decade. (Şirketin büyümesi son on yıldır durmadan devam etmektedir.)
3. Despite the criticism, the athlete’s popularity remains unabated. (Eleştirilere rağmen, sporcu popülaritesi azalmadan devam ediyor.)
4. The construction work proceeded unabated despite the bad weather. (Kötü hava koşullarına rağmen inşaat çalışmaları azalmadan devam etti.)
5. The protests against the government have been going on unabated for weeks. (Hükümete karşı protestolar haftalardır kesintisiz devam ediyor.)
6. The demand for the product has remained unabated despite the price increase. (Ürüne olan talep fiyat artışına rağmen azalmadan devam etti.)
7. The war in the region has been raging unabated for years. (Bölgedeki savaş yıllardır azalmadan devam ediyor.)
8. The enthusiasm of the fans for the team has continued unabated despite the defeats. (Takıma olan taraftarların heyecanı mağlubiyetlere rağmen azalmadan devam ediyor.)
9. The company’s commitment to sustainability remains unabated. (Şirketin sürdürülebilirliğe olan bağlılığı azalmadan devam ediyor.)
10. The epidemic has been spreading unabated in some parts of the world. (Salgın dünya genelinde bazı bölgelerde durmadan yayılıyor.)
11. The artist’s popularity has continued unabated for decades. (Sanatçının popülaritesi on yıllardır azalmadan devam ediyor.)
12. Despite the obstacles, the team’s determination remains unabated. (Engellere rağmen, takımın kararlılığı azalmadan devam ediyor.)
13. The government’s efforts to control inflation have been unsuccessful, and prices continue to rise unabated. (Enflasyonu kontrol etmek için yapılan hükümet çabaları başarısız oldu ve fiyatlar durmadan yükselmeye devam ediyor.)
14. The band’s popularity has been growing unabated since their last album. (Grubun popülaritesi son albümlerinden bu yana azalmadan büyüyor.)
15. Despite the rain, the festival continued unabated. (Yağmura rağmen, festival durmadan devam etti.)
16. The government’s crackdown on dissent has been ongoing and unabated. (Hükümetin muhalefete yönelik baskısı devam ediyor ve azalmadan devam ediyor.)
17. The construction of the new bridge is progressing unabated. (Yeni köprünün inşaatı azalmadan devam ediyor.)
18. Despite the loss of some key players, the team’s performance remains unabated. (Bazı önemli oyuncuların kaybına rağmen, tak

ımın performansı azalmadan devam ediyor.)
19. The popularity of online shopping has been growing unabated in recent years. (Son yıllarda online alışverişin popülaritesi azalmadan büyüyor.)

20. Despite the pandemic, the company’s operations have been continuing unabated. (Pandemiye rağmen, şirketin işlemleri azalmadan devam etmektedir.)