Type İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Type İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Type

Type kelimesi “tip, tür, çeşit” gibi anlamlara gelir. Ayrıca yazmak anlamında da kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. Please select your blood type. (Lütfen kan tipinizi seçin.)
2. This is a new type of phone. (Bu yeni bir telefon türü.)
3. There are many different types of flowers in the garden. (Bahçede birçok farklı çiçek türü var.)
4. What type of music do you like? (Hangi müzik türünü seversin?)
5. I’m not the type of person who gives up easily. (Kolayca pes eden biri değilim.)
6. She has a type-A personality. (O, tip-A kişiliğe sahip.)
7. This font type is hard to read. (Bu yazı tipi okunması zor.)
8. What type of shoes should I wear with this dress? (Bu elbiseyle hangi tür ayakkabı giymeliyim?)
9. I prefer to type my notes on the computer. (Notlarımı bilgisayarda yazmayı tercih ederim.)
10. He’s the type of guy who always has a joke to tell. (Her zaman anlatacak bir şakası olan bir adam.)
11. The doctor needs to know your blood type before the surgery. (Doktor ameliyattan önce kan grubunuzu bilmeli.)
12. This is the type of movie that makes you think. (Bu düşündüren bir film türü.)
13. She’s not my type. (O benim tipim değil.)
14. I need to buy a new type of shampoo. (Yeni bir şampuan türü almam gerekiyor.)
15. What type of car do you drive? (Hangi tür arabaya sahipsin?)
16. The company is looking for a specific type of employee. (Şirket belirli bir tür çalışan arıyor.)
17. The teacher asked us to type our essays. (Öğretmen yazılarımızı bilgisayarda yazmamızı istedi.)
18. What type of book do you want to read? (Hangi tür kitap okumak istersin?)
19. He’s the type of person who always helps others. (Her zaman başkalarına yardım eden biri.)
20. The police asked for a description of the suspect, including their body type. (Polis, şüphelinin vücut tipi de dahil olmak üzere bir tanımını istedi.)

21. The doctor said I have a rare type of allergy. (Doktor, nadir görülen bir alerji türüne sahip olduğumu söyledi.)
22. We need to consider the type of audience we’re targeting with our marketing campaign. (Pazarlama kampanyamızla hedeflediğimiz kitleyi düşünmemiz gerekiyor.)
23. I don’t like this type of weather. (Bu hava tipini sevmiyorum.)
24. She’s a type of artist who likes to experiment with different techniques. (O, farklı tekniklerle deney yapmayı seven bir sanatçı tipi.)
25. The teacher asked us to type our assignments using a specific font type. (Öğretmen, ödevlerimizi belirli bir yazı tipi kullanarak yazmamızı istedi.)
26. What type of camera do you recommend for taking landscape photos? (Manzara fotoğrafları çekmek için hangi tür kamera önerirsiniz?)
27. The company is looking to hire someone with a certain type of experience. (Şirket, belirli bir deneyime sahip birini işe almayı planlıyor.)
28. I like to type my to-do list on my phone. (Yapılacaklar listemi telefonuma yazmayı seviyorum.)
29. This is not the type of restaurant I was expecting. (Bu benim beklediğim türde bir restoran değil.)
30. He’s a type of person who doesn’t like to be in the spotlight. (O, ilgi odağı olmayı sevmeyen bir kişi tipi.)