Necessitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Necessitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Necessitation Nedir?

Necessitation, bir şeyin gereklilik halinde olması anlamına gelir. Bir şeyin zorunlu olarak gerçekleşmesi ya da yapılması gerektiği durumlarda kullanılan bir terimdir.

Örnek cümleler:

1. Necessitation of taking regular breaks during work hours cannot be stressed enough. (Düzenli mola vermenin gerekliliği yeterince vurgulanamaz.)
2. The new safety regulations necessitate the use of protective gear. (Yeni güvenlik düzenlemeleri koruyucu ekipmanın kullanımını zorunlu kılıyor.)
3. The high number of applicants necessitates a rigorous selection process. (Yüksek başvuru sayısı sıkı bir seçim sürecini gerektiriyor.)
4. The severity of the injury necessitated immediate medical attention. (Yaralanmanın şiddeti hemen tıbbi müdahaleyi gerektirdi.)
5. The nature of the job necessitates working long hours. (İşin doğası uzun saatler çalışmayı gerektirir.)
6. The company’s growth necessitates hiring more employees. (Şirketin büyümesi daha fazla çalışanın işe alınmasını gerektiriyor.)
7. The complexity of the task necessitates specialized skills. (Görevin karmaşıklığı özel becerilerin gerekliliğini ortaya koyuyor.)
8. The lack of resources necessitated finding alternative solutions. (Kaynak eksikliği alternatif çözümlerin bulunmasını zorunlu kıldı.)
9. The importance of the project necessitated the involvement of senior management. (Projenin önemi üst düzey yöneticilerin dahil olmasını gerektirdi.)
10. The urgency of the situation necessitates immediate action. (Durumun aciliyeti hemen harekete geçilmesini gerektiriyor.)
11. The terms of the contract necessitate a careful review. (Sözleşmenin şartları dikkatli bir gözden geçirilme gerekliliğini ortaya koyuyor.)
12. The scope of the project necessitates a team approach. (Projenin kapsamı takım çalışması yaklaşımını gerektiriyor.)
13. The weather conditions necessitated the cancellation of the outdoor event. (H

ava şimdi devam edeceğim:

14. The rules of the competition necessitate fair play. (Yarışmanın kuralları adil oyunu gerektiriyor.)
15. The limited time available necessitated prioritizing tasks. (Mevcut sınırlı zaman görevleri önceliklendirmeyi zorunlu kıldı.)
16. The client’s requirements necessitate frequent communication. (Müşterinin gereksinimleri sık sık iletişimi gerektiriyor.)
17. The nature of the product necessitates strict quality control. (Ürünün doğası sıkı kalite kontrolünü gerektirir.)
18. The size of the project necessitates the use of project management software. (Projenin büyüklüğü proje yönetim yazılımının kullanımını zorunlu kılıyor.)
19. The importance of confidentiality necessitates signing a non-disclosure agreement. (Gizliliğin önemi bilgi paylaşımını önleyen bir anlaşmanın imzalanmasını gerektirir.)
20. The complexity of the legal issue necessitated seeking the advice of a specialist. (Hukuki konunun karmaşıklığı bir uzmanın tavsiyesinin aranmasını zorunlu kıldı.)

(Türkçe karşılıklar cümlelerin sonunda verilmiştir.)