Twofer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Twofer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Twofer Nedir?

Twofer, “two for one” kelime birleşiminden oluşan bir terimdir ve bir ürün veya hizmetin normal fiyatının yarısına veya ikinci ürünün ücretsiz olarak verilmesine atıfta bulunur.

Örnek cümleler:

  1. I got a twofer deal on these shoes. I paid for one and got the second one for free. (Bu ayakkabılarda iki adet ürüne bir fiyat kampanyası vardı. Bir tanesinin bedelini ödedim, diğerini ise bedava aldım.)
  2. We got a twofer deal on movie tickets. We paid for one and got a second one for half price. (Sinema biletleri için iki adet ürüne bir fiyat kampanyasından yararlandık. Bir tanesi için ödeme yaparken, diğerini yarı fiyatına aldık.)
  3. The restaurant was offering a twofer special on burgers. We ordered two burgers and only paid for one. (Restoran, burger menüleri için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası sunuyordu. İki burger sipariş ettik ve sadece bir tanesi için ödeme yaptık.)
  4. I love shopping at that store because they always have twofer sales on shoes. (O mağazada alışveriş yapmayı seviyorum çünkü ayakkabılarda her zaman iki adet ürüne bir fiyat kampanyaları oluyor.)
  5. The buy-one-get-one-free deal was a twofer. (Bir alana bir bedava kampanyası iki adet ürüne bir fiyat kampanyasıydı.)
  6. I bought two shirts for the price of one thanks to a twofer sale. (İki adet gömleği bir fiyata aldım, iki adet ürüne bir fiyat kampanyasından faydalandığım için.)
  7. The grocery store was offering a twofer deal on cereal. I got two boxes for the price of one. (Market, tahıllar için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası sunuyordu. Bir kutusu için ödeme yaparken, diğerini bedava aldım.)
  8. I always look for twofer deals when shopping for gifts. (Hediyelik eşya alışverişinde iki adet ürüne bir fiyat kampanyalarına bakarım.)
  9. The gym was offering a twofer deal on memberships. My friend and I both joined and saved money. (Spor salonu, üyelikler için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası sunuyordu. Arkadaşımla beraber katıldık ve para tasarrufu yaptık.)
  10. I got a twofer deal on concert tickets. I bought one ticket and got a second one for free. (Konser biletlerinde iki adet ürüne bir fiyat kampanyasından yararlandım. Bir tane bilet aldım, diğerini bedava aldım.)
  11. The store was offering a twofer deal on beauty products. I got two lipsticks for the price of one. (Mağaza, güzellik ürünleri için iki adet ür
  1. We found a twofer deal on pizza. We ordered one pizza and got a second one for half price. (Pizza için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası bulduk. Bir pizza sipariş ettik, ikincisini yarı fiyatına aldık.)
  2. The hotel had a twofer deal on room rentals. We paid for one night and got the second night for free. (Otel, oda kiralamaları için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası sunuyordu. Bir gece için ödeme yaparken, diğerini bedava aldık.)
  3. The bookstore was having a twofer sale on books. I bought two books and only paid for one. (Kitapçıda iki adet ürüne bir fiyat kampanyası vardı. İki kitap aldım ve sadece bir tanesi için ödeme yaptım.)
  4. We got a twofer deal on ice cream. We bought one scoop and got the second one for free. (Dondurma için iki adet ürüne bir fiyat kampanyasından yararlandık. Bir top dondurma aldık, diğerini bedava aldık.)
  5. The theater had a twofer deal on tickets. We bought one ticket and got a second one for half price. (Tiyatro, biletler için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası sunuyordu. Bir bilet aldık, diğerini yarı fiyatına aldık.)
  6. I always look for twofer deals when shopping for clothes. (Kıyafet alışverişinde iki adet ürüne bir fiyat kampanyalarına bakarım.)
  7. The restaurant had a twofer deal on appetizers. We ordered two and only paid for one. (Restoran, ara sıcaklar için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası sunuyordu. İki tane sipariş ettik ve sadece bir tanesi için ödeme yaptık.)
  8. We found a twofer deal on gym equipment. We bought one piece and got the second one for half price. (Spor ekipmanları için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası bulduk. Bir parça satın aldık, diğerini yarı fiyatına aldık.)
  9. The grocery store was having a twofer sale on fruits and vegetables. I got two bags for the price of one. (Market, meyve ve sebzeler için iki adet ürüne bir fiyat kampanyası yapıyordu. Bir çanta için ödeme yaparken, diğerini bedava aldım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.