Turf İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Turf İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Turf İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Toprak parçalarının kesilip çıkarılması sonucu oluşan çimlerin tamamına verilen isimdir.

1. I love walking barefoot on the soft turf. (Ben yumuşak çimenlerde çıplak ayakla yürümeyi seviyorum.)
2. The football pitch was covered with a fresh layer of turf. (Futbol sahası taze bir çim katmanıyla kaplıydı.)
3. The golf course was in pristine condition with perfectly manicured turf. (Golf sahası mükemmel bir şekilde budanmış çimlerle kusursuzdur.)
4. The landscaper was busy laying turf in the front yard of the house. (Peyzaj mimarı evin ön bahçesine çim sermeyle meşguldü.)
5. The players slipped on the wet turf and several of them fell. (Oyuncular ıslak çimenlerde kaydı ve birkaçı düştü.)
6. The turf was so thick that it was hard to see the soil underneath. (Çimler o kadar kalındı ki altındaki toprağı görmek zordu.)
7. The cows grazed contentedly on the lush turf. (İnekler, bereketli çimlerde keyifle otladılar.)
8. The maintenance crew was using a special machine to aerate the turf. (Bakım ekibi çimleri havalandırmak için özel bir makine kullanıyordu.)
9. The turf in the park was so well-kept that it looked like a green carpet. (Parktaki çimler öyle iyi bakılmıştı ki yeşil bir halı gibi görünüyordu.)
10. The rugby match had to be cancelled due to the heavy rain that had made the turf unplayable. (Rugby maçı, oynanamaz hale getiren şiddetli yağış nedeniyle iptal edildi.)
11. The new turf made the backyard look much more inviting. (Yeni çimler arka bahçeyi çok daha davetkar hale getirdi.)
12. The football team practiced on the turf field every day. (Futbol takımı her gün çim sahada antrenman yapıyordu.)
13. The groundskeeper was busy mowing the turf in preparation for the upcoming tournament. (Bahçıvan, yaklaşan turnuva için hazırlık yapmak için çimleri biçmekle meşguldü.)
14. The racehorse galloped across the turf track, leaving a trail of dust behind. (Yarış atı çim pist boyunca koşarak arkasında toz izi bıraktı.)
15. The soccer ball bounced unevenly on the patchy turf. (Futbol topu, engebeli çimlerde düzensiz şekilde zıpladı.)
16. The grounds crew was working hard to repair the damaged turf before the next game. (Bahçe ekibi, bir sonraki oyundan önce hasar gören çimleri tamir etmek için çalışıyordu.)
17. The golfer hit the ball cleanly off the turf and watched it soar through the air. (

17. The golfer hit the ball cleanly off the turf and watched it soar through the air. (Golfçü topu temiz bir şekilde çimden vurdu ve havada yükselmesini izledi.)
18. The soccer player slipped on the slick turf and went down hard. (Futbol oyuncusu kaygan çimde kaydı ve sert bir şekilde düştü.)
19. The lawnmower made quick work of the long grass and turned it into a neat patch of turf. (Çim biçme makinesi uzun otlara hızlıca müdahale ederek onları düzenli bir çim alanına dönüştürdü.)
20. The thick turf provided a cushioned surface for the children to play on. (Kalın çimler çocukların oynaması için minderli bir yüzey sağladı.)

Türkçe Anlamlı Kelimeler: çim, çimler, çim saha, çim pist, çim alan, çim makinesi, çim sermek, çim biçmek, çim bakımı, çim havalandırmak, çim zemini, çim katmanı, çimenlik, çim halı.