Tuneless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tuneless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tuneless

Tuneless, Türkçe anlamı olarak “sesi kötü, ezgisiz” anlamına gelir. Bu kelime bir kişinin şarkı söylerken ya da bir müzik aleti çalarken ezgiyi tutturamamasını ifade eder. İşte aşağıda Tuneless kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır:

1. She sang tunelessly, making everyone cringe. (O, ezgisiz bir şekilde şarkı söyledi ve herkesi ürpertti.)
2. The band played tunelessly, ruining the entire concert. (Grup, ezgisiz bir şekilde çalıp tüm konseri mahvetti.)
3. He tried to sing, but his tuneless voice made everyone laugh. (O şarkı söylemeye çalıştı, ama ezgisiz sesi herkesi güldürdü.)
4. The tuneless flute playing sounded like a dying animal. (Ezgisiz flüt çalma ölü bir hayvanın sesine benziyordu.)
5. She attempted to play the piano, but it came out tunelessly. (O, piyano çalmaya çalıştı, ama ezgisiz çıktı.)
6. The choir sounded tuneless and out of sync. (Koro ezgisiz ve senkronize olmayan bir şekilde seslendi.)
7. His tuneless whistling annoyed everyone in the room. (O’nun ezgisiz ıslık çalması odaya giren herkesi rahatsız etti.)
8. The singer’s tuneless performance was the talk of the town. (Şarkıcının ezgisiz performansı, kasabanın konuştuğu konulardan biriydi.)
9. The audience was disappointed with the tuneless concert. (İzleyiciler, ezgisiz konserden hayal kırıklığına uğradı.)
10. Her tuneless voice was no match for the melodic birds outside. (Onun ezgisiz sesi, dışarıdaki melodi kuşlarıyla karşılaştırılamazdı.)
11. He played the guitar tunelessly, making a horrible noise. (O, gitarı ezgisiz bir şekilde çaldı, korkunç bir ses çıkardı.)
12. The tuneless humming of the air conditioning was driving her crazy. (Klimanın ezgisiz homurtusu onu deli ediyordu.)
13. The tuneless singing competition was a complete disaster. (Ezgisiz şarkı yarışması tam bir felaketti.)
14. The tuneless trumpet playing made everyone cover their ears. (Ezgisiz trompet çalma herkesin kulaklarını kapamasına neden oldu.)
15. The tuneless jingle annoyed everyone who heard it. (Ezgisiz çan sesi duyan herkesi rahatsız etti.)
16. His tuneless rendition of the national anthem was disrespectful. (O’nun ezgisiz milli marş yorumu saygısızdı.)
17. The tuneless karaoke machine ruined the party. (Ezgisiz karaoke makinesi partiyi mahvetti.)
18. She tried to whistle along, but her tuneless attempt failed miserably. (O, ısl

ık çalmaya çalıştı, ama ezgisiz girişimi kötü bir şekilde başarısız oldu.)
19. The tuneless background music was distracting and irritating. (Ezgisiz arka plan müziği dikkat dağıtıcı ve sinir bozucuydu.)

20. The tuneless duet was painful to listen to. (Ezgisiz düet dinlemesi acı vericiydi.)

Overall, the word “tuneless” is used to describe a lack of musicality or inability to produce pleasant sounds. It can refer to someone’s voice, an instrument, or even background noise. In any case, a tuneless performance or sound is generally considered to be unpleasant or grating.