Truffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Truffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Truffle Nedir?

Truffle, Ethereum blockchain platformunda akıllı sözleşmelerin geliştirilmesine yardımcı olan bir yazılım aracıdır. Bu araç, Ethereum ağındaki geliştirme sürecini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için bir dizi araç ve hizmet sunar.

Örnek Cümleler:

1. I love the taste of truffles in my pasta. (Trüf mantarının tadını makarnamda seviyorum.)
2. Truffle hunting is a popular activity in some European countries. (Trüf avı, bazı Avrupa ülkelerinde popüler bir aktivitedir.)
3. The chef added a few shaved truffles to the risotto for an extra boost of flavor. (Şef, tadı daha da artırmak için risotto’ya birkaç dilimlenmiş trüf ekledi.)
4. Truffle oil is a popular ingredient in gourmet cooking. (Trüf yağı, gurme yemeklerinde popüler bir malzemedir.)
5. The truffle industry is a lucrative business in some parts of the world. (Trüf endüstrisi, dünyanın bazı bölgelerinde kazançlı bir işletmedir.)
6. Truffle prices can reach up to thousands of dollars per pound. (Trüf fiyatları pound başına binlerce dolara kadar çıkabilir.)
7. The truffle festival attracts many tourists every year. (Trüf festivali her yıl birçok turisti cezbeder.)
8. Truffle fries are a popular appetizer in many restaurants. (Trüf patatesleri, birçok restoranda popüler bir atıştırmalıktır.)
9. The truffle dog was trained to sniff out truffles in the forest. (Trüf köpeği, ormandaki trüfleri koklamak için eğitildi.)
10. The truffle risotto was the highlight of the menu. (Trüf risotto, menünün en önemli noktasıydı.)
11. Truffle-infused honey is a unique and delicious treat. (Trüf içeren bal, benzersiz ve lezzetli bir tatlıdır.)
12. The truffle butter added a rich and decadent flavor to the steak. (Trüf tereyağı, bifteğe zengin ve lüks bir tat kattı.)
13. The truffle mac and cheese is a popular comfort food. (Trüf makarna ve peynir, popüler bir rahat yemektir.)
14. The truffle sauce complemented the dish perfectly. (Trüf sosu, yemeği mükemmel şekilde tamamladı.)
15. The truffle farm was full of fragrant and delicious mushrooms. (Trüf çiftliği, kokulu ve lezzetli mantarlarla doluydu.)
16. The truffle pizza was a hit among the customers. (Trüf pizzası, müşteriler arasında büyük ilgi gördü.)
17. The truffle foam added a delicate and earthy flavor to the dish. (Trüf köpüğü, yemeğe hassas ve topraklı bir tat kattı.)
18. The tr

uffle festival featured a variety of truffle-based dishes. (Trüf festivali, çeşitli trüf bazlı yemekleri içeriyordu.)
19. The truffle gnocchi was soft and pillowy with a rich truffle flavor. (Trüf gnocchi, zengin trüf lezzetiyle yumuşak ve pofuduktu.)

  1. Truffle oil is often used as a finishing oil for dishes like mashed potatoes or roasted vegetables. (Trüf yağı genellikle ezilmiş patates veya kızarmış sebzeler gibi yemekler için bitirme yağı olarak kullanılır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.