Truancy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Truancy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Truancy Nedir?

Truancy, özellikle okul çağındaki öğrencilerin, okulda bulunması gereken zamanlarda okulda olmaması veya okulu tamamen terk etmesidir.

Örnek Cümleler:

  1. She was suspended from school due to her truancy. (O, devamsızlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı.)
  2. Truancy is a serious issue that affects many schools. (Devamsızlık, birçok okulu etkileyen ciddi bir sorundur.)
  3. The school has implemented measures to reduce truancy rates. (Okul, devamsızlık oranlarını azaltmak için önlemler almıştır.)
  4. John’s parents were called in to discuss his truancy. (John’un ebeveynleri, devamsızlığı hakkında konuşmak için çağrıldı.)
  5. Truancy can have negative consequences on a student’s academic performance. (Devamsızlık, öğrencinin akademik performansı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir.)
  6. The school has a truancy officer who monitors students’ attendance. (Okulda, öğrencilerin devam durumunu takip eden bir devamsızlık görevlisi bulunmaktadır.)
  7. Mary’s truancy resulted in her failing the course. (Mary’nin devamsızlığı, dersten başarısız olmasına neden oldu.)
  8. Truancy is often a sign of underlying issues that need to be addressed. (Devamsızlık genellikle ele alınması gereken temel sorunların bir işaretidir.)
  9. The school’s truancy policy requires parents to be notified of their child’s absences. (Okulun devamsızlık politikası, öğrencinin yokluğunun ebeveynlere bildirilmesini gerektirir.)
  10. The school district has implemented a truancy prevention program. (Okul bölgesi, devamsızlığı önleyen bir program uygulamıştır.)
  11. Truancy can lead to legal consequences for both the student and the parents. (Devamsızlık, hem öğrenci hem de ebeveynler için yasal sonuçlara yol açabilir.)
  12. The school counselor works with students who have truancy issues. (Okul rehber öğretmeni, devamsızlık sorunu olan öğrencilerle çalışır.)
  13. Truancy rates tend to be higher in urban areas. (Devamsızlık oranları genellikle kentsel alanlarda daha yüksektir.)
  14. The school board has proposed a truancy policy that includes penalties for excessive absences. (Okul kurulu, aşırı yokluklar için cezalar içeren bir devamsızlık politikası önerdi.)
  15. Truancy is often a symptom of larger societal issues. (Devamsızlık, genellikle daha büyük toplumsal sorunların bir belirtisidir.)
  16. The school principal addressed the issue of truancy in her annual report. (Okul müdürü, yıllık raporunda devamsızlık sor

unun üstesinden gelmek için çalıştıklarından bahsetti.)
17. Truancy can be caused by a variety of factors, such as bullying, mental health issues, or family problems. (Devamsızlık, zorbalık, ruh sağlığı sorunları veya aile sorunları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.)

  1. The school offers counseling services to help students who struggle with truancy. (Okul, devamsızlıkla mücadele eden öğrencilere yardımcı olmak için danışmanlık hizmetleri sunar.)
  2. Truancy can be a warning sign that a student is at risk of dropping out of school. (Devamsızlık, öğrencinin okulu bırakma riski altında olduğunu belirten bir uyarı işareti olabilir.)
  3. The school is partnering with local organizations to address the issue of truancy in the community. (Okul, toplumda devamsızlık sorununu ele almak için yerel organizasyonlarla işbirliği yapıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.