Trousers İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trousers İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trousers Nedir?

Trousers İngilizce bir kelimedir ve “pantolon” anlamına gelir. Erkekler ve kadınlar tarafından giyilen bir alt giyimdir.

1. I always wear trousers to work. (Ben işe pantolonla giderim.)
2. She bought a new pair of trousers for the party. (O parti için yeni bir pantolon çifti aldı.)
3. He prefers trousers to shorts in the summer. (O yazın şort yerine pantolonları tercih eder.)
4. My favorite pair of trousers is the black one. (Benim favori pantolonum siyah olanıdır.)
5. She rolled up the cuffs of her trousers to keep them from getting wet. (O pantolonun paçalarını ıslanmamak için yukarı kıvırdı.)
6. He looked smart in his tailored trousers and jacket. (O, özel olarak dikilmiş pantolon ve ceketiyle şık görünüyordu.)
7. The trousers were too long, so she had to take them to the tailor. (Pantolonlar çok uzundu, bu yüzden terziye götürmek zorunda kaldı.)
8. He always wears brightly colored trousers to stand out from the crowd. (O her zaman kalabalıktan sıyrılmak için canlı renkli pantolonlar giyer.)
9. She decided to wear a dress instead of trousers for the wedding. (Düğün için pantolon yerine elbise giymeye karar verdi.)
10. He took off his trousers and hung them up in the closet. (O, pantolonunu çıkardı ve dolaba astı.)
11. She spilled coffee on her trousers and had to go home to change. (O pantolonuna kahve döktü ve değiştirmek için eve gitmek zorunda kaldı.)
12. He wore trousers and a sweater to keep warm in the cold weather. (Soğuk havalarda sıcak tutmak için pantolon ve kazak giydi.)
13. She paired her trousers with a blazer for a more professional look. (Daha profesyonel bir görünüm için pantolonunu bir blazer ile kombinledi.)
14. He always wears trousers with pockets so he can carry his phone and wallet. (Telefonunu ve cüzdanını taşımak için her zaman cepli pantolon giyer.)
15. She hemmed her trousers to make them shorter. (O, pantolonunun boyunu kısaltmak için paçalarını kesti.)
16. He forgot his trousers at home and had to wear shorts to the office. (O evde pantolonunu unuttu ve ofise şortla gitmek zorunda kaldı.)
17. She tucked her blouse into her trousers for a more polished look. (Daha cilalı bir görünüm için bluzunu pantolonunun içine soktu.)
18. He always wears loose-fitting trousers for comfort. (Rahatlığı için her zaman bol kesim pantolon giyer.)
19. She wore high heels with her trousers to make her legs look longer. (Bacaklarını daha uzun göstermek için pantolonuyla yüksek topuklu ayakkabı giydi.)
20. He ironed his trousers before the interview to look more put-together. (Daha toplan

More Examples:

21. The tailor hemmed the trousers to fit perfectly. (Terzi pantolonun paçalarını kısaltarak tam oturmasını sağladı.)
22. She wore black trousers and a white shirt to the job interview. (İş görüşmesinde siyah pantolon ve beyaz gömlek giydi.)
23. He wore his favorite pair of trousers to the party. (O parti için favori pantolonunu giydi.)
24. She took off her trousers and put on her pajamas before bed. (Uyumadan önce pantolonunu çıkardı ve pijamalarını giydi.)
25. He bought a new pair of trousers because his old ones were worn out. (Eski pantolonları aşındığından yeni bir pantolon çifti aldı.)
26. She wore cropped trousers and sandals for a casual summer look. (Rahat bir yaz görünümü için crop pantolon ve sandalet giydi.)
27. He had to buy new trousers because he gained weight. (Kilo aldığından yeni pantolonlar almak zorunda kaldı.)
28. She wore her trousers with a belt to keep them from slipping down. (Pantolonlarını kaymasını önlemek için kemerle giydi.)
29. He wore his suit trousers to the wedding. (Düğünde takım pantolonunu giydi.)
30. She bought a pair of corduroy trousers for the fall. (Sonbahar için kadife pantolon aldı.)