Trough İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Trough İle İlgili Cümleler
Anlamı: Trough, genellikle dikdörtgen şeklinde ve uçları eğimli bir kabın iç kısmını ifade eder. Ayrıca bir çukur veya düşüşe işaret edebilir.
- The trough of the wave was deep and dangerous. (Dalga çukuru derin ve tehlikeliydi.)
- The cow was drinking water from the trough. (İnek, suda bulunan yemliğinden su içiyordu.)
- The stock market is currently experiencing a trough. (Hisse senedi piyasası şu anda bir düşüş yaşamaktadır.)
- The trough in the road caused the car to bump. (Yoldaki çukur, arabayı sarsmaya neden oldu.)
- The trough was filled with fruits and vegetables. (Yemlik, meyve ve sebzelerle doluydu.)
- The economy is expected to recover from its trough. (Ekonomi, düşüşten çıkması bekleniyor.)
- The waves crashed against the trough of the ship. (Dalgalar geminin yemliğine çarptı.)
- The birds were drinking from the water trough. (Kuşlar, su yemliğinden içiyorlardı.)
- The trough was overflowing with water. (Yemlik suyla taşıyordu.)
- The stock market has been in a trough for several weeks. (Hisse senedi piyasası birkaç haftadır düşüşte.)
- The trough was full of mud after the rain. (Yağmur sonrası yemlik çamurdan doluydu.)
- The boat sailed through the troughs of the waves. (Tekne dalgaların çukurlarından geçti.)
- The trough on the roof collected rainwater. (Çatıdaki oluk, yağmur suyu topladı.)
- The economy is slowly climbing out of the trough. (Ekonomi yavaşça düşüşten çıkıyor.)
- The trough in the hill was used as a slide. (Tepedeki çukur kaydırak olarak kullanıldı.)
- The trough was made of metal and had a rusted appearance. (Yemlik metal yapılmıştı ve paslı bir görünüme sahipti.)
- The horse drank water from the trough in the field. (At, tarladaki yemlikten su içti.)
- The company is in a trough, but they are working to recover. (Şirket düşüşte, ama toparlanmak için çalışıyorlar.)
- The trough in the river was deep and dangerous. (Nehirdeki çukur derin ve tehlikeliydi.)
- The economy hit a trough in the middle of the recession. (Ekonomi, resesyonun ortasında bir düşüş yaşadı.)
- The trough of the toilet was dirty and needed to be cleaned. (Tuvaletin yemliği kirliydi ve temizlenmesi gerekiyordu.)
- The bike tire went into a trough in the muddy road. (Bisiklet lastiği, çamurlu yoldaki bir çukura girdi.)
- The trough on the side of the house collected runoff rainwater. (Evin yanındaki oluk, yağmursuyu topladı.)
- The boat was tossed around in the troughs of the rough sea. (Tekne, dalgalı denizin çukurlarında sallanıyordu.)
- The trough in the field was filled with fresh water for the animals. (Tarladaki yemlik, hayvanlar için taze suyla doluydu.)
- The economic trough was caused by a decrease in consumer spending. (Ekonomik düşüş, tüketici harcamalarındaki azalmadan kaynaklandı.)
- The trough in the gutter was clogged with leaves and debris. (Oluktaki yemlik, yapraklar ve enkazla tıkanmıştı.)
- The hikers climbed out of the trough of the valley and up to the peak. (Yürüyüşçüler, vadideki çukurdan tırmanarak zirveye çıktılar.)
- The trough in the garden was filled with compost for the plants. (Bahçedeki yemlik, bitkiler için kompostla doluydu.)
- The stock market hit a trough during the economic recession. (Hisse senedi piyasası, ekonomik resesyon sırasında düşüş yaşadı.)
Hemen Yorum Yaz