Triumphalism İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Triumphalism İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Triumphalism Nedir?

Triumphalism, zaferci bir tavır ya da inanç olarak tanımlanabilir. Kendi üstünlüğünü, gücünü veya başarısını büyük bir özgüven ve gururla gösterme eğilimi olarak da ifade edilebilir.

Örnek cümleler:

  1. His triumphalism after winning the championship was overwhelming. (Şampiyonluğu kazandıktan sonra zaferci tavrı çok ağır basıyordu.)
  2. The politician’s triumphalism during his speech was evident. (Konuşması sırasında siyasetçinin zaferci tavrı açıktı.)
  3. The team’s triumphalism after the victory was contagious. (Zafer sonrası takımın zaferci tavrı bulaşıcıydı.)
  4. Her triumphalism in the workplace made her difficult to work with. (İşyerindeki zaferci tavrı, işbirliği yapmayı zorlaştırdı.)
  5. Triumphalism often leads to arrogance and overconfidence. (Zafercilik sıklıkla kibir ve aşırı özgüvene yol açar.)
  6. The company’s triumphalism led to a lack of innovation. (Şirketin zafercilik anlayışı yenilik eksikliğine yol açtı.)
  7. The coach’s triumphalism caused him to underestimate the opposing team. (Antrenörün zaferci tavrı, rakip takımı küçümsemesine neden oldu.)
  8. Triumphalism can blind people to their weaknesses and flaws. (Zafercilik, insanları zayıflıklarını ve kusurlarını görmemelerine neden olabilir.)
  9. The politician’s triumphalism after the election alienated many voters. (Seçim sonrası siyasetçinin zaferci tavrı birçok seçmene yabancılaşma hissi yarattı.)
  10. The artist’s triumphalism about her latest work was justified. (Sanatçının son eseri hakkındaki zaferci tavrı haklıydı.)
  11. The team’s triumphalism led to complacency, which resulted in their downfall. (Takımın zaferci tavrı, rehavete yol açtı ve sonunda düşüşlerine neden oldu.)
  12. Triumphalism is often a cover-up for insecurity and doubt. (Zafercilik, genellikle güvensizlik ve şüpheyi örtmek için kullanılır.)
  13. The CEO’s triumphalism about the company’s profits was misplaced. (CEO’nun şirketin karları hakkındaki zaferci tavrı yanlıştı.)
  14. Triumphalism can be contagious, spreading throughout an organization. (Zafercilik bulaşıcı olabilir ve bir organizasyonda yayılabilir.)
  15. The team’s triumphalism after the win was tempered by the realization that they still had a long way to go. (Kazanımdan sonra takımın zaferci tavrı, hala ilerlemeleri gerektiğinin farkına vararak sınırlı kaldı.)
  16. His triumphalism in the face

of criticism showed a lack of humility. (Eleştirilere karşı zaferci tavrı, alçakgönüllülük eksikliğini gösterdi.)
17. Triumphalism can lead to a lack of empathy for others. (Zafercilik, başkalarına karşı empati eksikliğine yol açabilir.)

  1. The team’s triumphalism overshadowed the hard work and dedication of their opponents. (Takımın zaferci tavrı, rakiplerinin sıkı çalışma ve özverisini gölgede bıraktı.)
  2. The coach’s triumphalism was not shared by the players, who knew they still had room for improvement. (Antrenörün zaferci tavrı, hala gelişebileceklerini bilen oyuncular tarafından paylaşılmadı.)
  3. Triumphalism is often short-lived, as it can quickly give way to disappointment and defeat. (Zafercilik genellikle kısa ömürlüdür, çünkü hızlıca hayal kırıklığına ve yenilgiye yol açabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.