Tripod İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tripod İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tripod Nedir?

Tripod, üç bacaklı bir destek mekanizmasıdır. Genellikle fotoğrafçılık, teleskop kullanımı, video çekimi ve benzeri alanlarda kullanılır. Her bacağın genellikle eşit uzunlukta olduğu ve ortak bir merkezde birleştiği bir yapıya sahiptir.

Örnek Cümleler:

  1. I need to bring a tripod to stabilize the camera. (Kamerayı sabitlemek için bir tripod getirmem gerekiyor.)
  2. The photographer adjusted the tripod to get the perfect shot. (Fotoğrafçı mükemmel çekimi elde etmek için tripodu ayarladı.)
  3. She set up the telescope on the tripod and started stargazing. (Teleskopu tripod üzerine kurdu ve gökyüzü izlemeye başladı.)
  4. The video production team used a tripod to keep the camera steady. (Video üretim ekibi, kamerayı sabit tutmak için bir tripod kullandı.)
  5. The tripod legs were made of sturdy aluminum. (Tripod bacakları sağlam alüminyumdan yapılmıştı.)
  6. The tripod collapsed and the camera fell to the ground. (Tripod çöktü ve kamera yere düştü.)
  7. The tripod came with a carrying case for easy transport. (Tripod, kolay taşıma için bir taşıma çantasıyla birlikte geldi.)
  8. He placed the microphone on the tripod to capture better sound. (Daha iyi ses kaydı yapmak için mikrofonu tripod üzerine yerleştirdi.)
  9. The tripod’s height was adjustable to accommodate different shooting angles. (Tripod yüksekliği, farklı çekim açılarını karşılamak için ayarlanabilir.)
  10. She used a tripod to take a long exposure photo of the night sky. (Gece gökyüzünün uzun pozlu fotoğrafını çekmek için bir tripod kullandı.)
  11. The tripod legs had rubber feet to prevent slipping on smooth surfaces. (Tripod bacakları, pürüzsüz yüzeylerde kaymayı önlemek için kauçuk ayaklara sahipti.)
  12. The tripod head could pan and tilt to capture different perspectives. (Tripod başı, farklı perspektifleri yakalamak için yatay ve dikey hareket edebilirdi.)
  13. The birdwatcher set up his binoculars on the tripod for a steady view. (Kuş gözlemcisi, sabit bir görüş için dürbünlerini tripod üzerinde kurdu.)
  14. The tripod was too heavy to carry for a long hike. (Uzun bir yürüyüş için taşınması çok ağırdı.)
  15. The photographer attached a remote control to the tripod to take photos from a distance. (Fotoğrafçı, uzaktan fotoğraf çekmek için tripod üzerine bir uzaktan kumanda bağladı.)
  16. The tripod legs had locks to keep them securely in place. (Tripod bacakları, güvenli bir şekilde yerinde kalmasını sağlamak için kilitlere sahipti.)
  17. The tripod’s

ball head allowed for smooth and precise adjustments. (Tripodun top başlığı, pürüzsüz ve hassas ayarlamalara izin veriyordu.)
18. He used a tripod to capture a time-lapse video of the sunset. (Gün batımının zaman atlamalı bir videosunu çekmek için bir tripod kullandı.)

  1. The tripod was compatible with a wide range of cameras and devices. (Tripod, geniş bir kamera ve cihaz yelpazesine uyumluydu.)
  2. She forgot to pack the tripod and had to rely on handholding the camera. (Tripodu koymayı unuttu ve kamerayı elde tutmaya güvenmek zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.